Cem YILDIRIM/ANKARA
AHEF ismine yapılan açıklamada, “Yıkımın yaralarını sarmaya çalıştığımız şu günlerde birinci basamak sıhhat hizmetlerine ve aile hekimliği sistemine her vakit olduğundan daha fazla gereksinimimiz var. Fakat zelzelelerin bölgede vazife yapan sıhhat çalışanları ve aile sıhhati merkezleri üzerinde de yıkıcı tesirleri olmuştur. Bu tesirleri olabildiğinde aza indirmek, depremzede sıhhat çalışanlarımızın mağduriyetlerini gidermek ve birinci basamak sıhhat hizmetlerinin kesintisiz devamını sağlamak için bölgeye yönelik acil düzenlemeye gidilmesi gerekmektedir” tabiri kullanıldı.
Bölgeye yönelik talepler ana başlıklarıyla şu formda sıralandı:
– “Bölgede misyon yapan sıhhat çalışanları için gönüllülük temeli getirilmeli,
– Sarsıntıda ziyan gören ya da zelzeleye sağlam olmayan binalar Sıhhat Bakanlığı’nın tahsis edeceği binalara taşınmalı,
– Sarsıntıda oluşan ziyanların giderilmesi için aile sıhhati merkezlerine verilen sarfiyat ödemeleri 1 yıl boyunca iki katına çıkarılmalı,
– Hak edişler 2 yıl boyunca 4000 nüfus üzerinden verilmeli,
– Göç edilen bölgelerden, göç nüfusuna oranla yalnızca depremzede tabiplere atama hakkı verilmesi kuralı ile aile tabiplerine ve aile sıhhati merkezi çalışanlarına açıktan tayin hakkı verilmeli,
– Göçler nedeniyle nüfusu 1000 kişinin altına düşen yerleşim yerlerindeki aile doktorlarının mukaveleleri feshedilmemeli,
– Soğuk zincir gereksinimi olan aşı ve öteki tıbbi materyallerin, soğuk zincir sistemlerinde meydana gelen ziyanlar giderilinceye kadar, hizmetlerin aksamasını engellemek ismine ilçe sıhhat müdürlüklerinin sorumluluğunda olmalı,
– Bölgede misyon yapmaya devam eden aile doktoru ve aile sıhhati çalışanlarının çocuklarının okul, kreş üzere bakım ve eğitim muhtaçlıkları karşılanmalı,
– 2023/5 sayılı 15 Şubat 2023 tarihli ve ‘Afet Bölgesindeki Kamu Çalışanlarına Yönelik Tedbirler’ bahisli Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda; idari müsaadeli sayılma, uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma üzere esnek çalışma yolları uygulanmalı,
– Sarsıntı bölgesinde yapılacak görevlendirmelerde öncelikle afet bölgesi dışından gelen istekli aile tabibi ve ASÇ’lere, sonra da depremzede istekli aile tabibi ve ASÇ’lere vazife verilmeli,
– Birinci ve ikinci derece yakınlarını kaybeden depremzede tabip ve sıhhat çalışanları, en az 1 ay müddetle görevlendirmelerden muaf tutulmalı,
– Kronik hastalığı bulunan 25 yıl ve üzeri çalışması olan yahut 56 yaş üzeri doktor ve sıhhat çalışanları ile gebe yahut 12 yaş altında çocuğu bulunan aile tabibi ve aile sıhhat çalışanları görevlendirmelerden muaf tutulmalı,
– Depremzede aile tabiplerine tayin hakkı verilmeli. Bu kapsamda, vilayet içi aile hekimliği yerleştirme süreçlerinde hala aile doktoru olarak çalışıyormuş üzere süreç tesis edilerek, bulunduğu kümeden yerleştirme süreçlerine kabulleri sağlanmalı,
– Kamu ve özel tüm ASM’ler, katiyen müstakil bina olmalı, binalar zelzeleye ve afete sağlam olarak planlanmalı, Sıhhat Bakanlığı’nın yapacağı, standart, sarsıntıya güçlü binalara taşınmalı,
– Sarsıntı bölgelerinde yeni yapılacak yerleşim bölgelerindeki aile sıhhati merkezleri zelzeleye sağlam, müstakil, nüfusa ve bölgeye uygun olarak mümkünse tek katlı olarak planlanmalı,
– Aile hekimliği çalışanlarına harika durum, heyelan, zelzele, sel üzere afet durumlarında maddi ziyan gören kamu yahut özel ASM binalarındaki mobilya ve tıbbi materyallerin yenilenmesi, Sıhhat Bakanlığı tarafından yapılmalı,
– Aile hekimliği çalışanlarına harikulâde durum, heyelan, zelzele, sel üzere afet durumlarında 2 yıl boyunca gelir ödenekleri rastgele bir performans hesaplamasına dahil edilmeden, bakmakla yükümlü oldukları nüfus kümeleri dikkate alınmadan, devlet memurları tavan fiyat hak edişlerinin en az 3 katı olmalı, 2 yıl boyunca mukavele feshi kriterlerinden nüfus düşüklüğü çıkarılmalı, 2 yıl boyunca Aile Sıhhati Merkezi Masraf Ödeneği en üst düzeyden ödenmeli, 2 yıl boyunca ek ödemeler olan dayanak ve teşvik ödemeleri rastgele bir kurala bağlanmadan en üst düzeyden ödenmeli ve 2 yıl boyunca ASM kira bedeli alınmamalıdır.”
KAYNAK : Sözcü
