20.2 C
New York kenti
Çarşamba, Ekim 9, 2024

Buy now

spot_img

Geciken kurtarma nedeniyle oluşan can kaybı için dava açılabilir mi?

Deprem sonrasında arama kurtarma çalışmalarının geç kalması ve organizasyonun yetersiz olması yüzünden yaşanan can kayıpları nedeniyle tazminat davası açılabileceği belirtildi.

Hukukçu Prof. Dr. Umut Yeniocak, göçük altında sağ oldukları anlaşılan kişilerin yardımın geç gelmesi nedeniyle vefat ettiklerinin ispatı halinde idare aleyhine tazminat davası açılabileceğini söyledi. Yeniocak, Danıştay kararına dikkat çekerek şu bilgileri verdi:

“Danıştay’ın daha önce, depremin ve etkilediği coğrafyanın büyüklüğünün dikkate alınması, tazminat talep eden davacının arama kurtarmanın gecikmesi ile ölüm olayı arasındaki bağlantıyı ispat etmesi gerektiğini vurgulayarak, emsal davada bu ispatın davacı tarafından gerçekleştirilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermişti.

Ancak kararın gerekçesi analiz edildiğinde, sağ oldukları anlaşılan kişilerin yardımın geç gelmesi sebebiyle vefat ettiklerinin ispatı halinde idare aleyhine tazminat davası açılabileceğini görülüyor”

Prof. Dr. Umut Yeniocak

“MÜMKÜN OLDUĞUNCA KAYIT ALTINA ALIN”

Prof. Dr. Umut Yeniocak, bu durumda kalan vatandaşların, enkaz altından kurtarma taleplerini yetkili kurumlara ilettikleri mesaj, mail ve telefon kayıtlarını, enkaz altındaki yakınlarının ilk anda hayatta olduklarına ilişkin ses ve görüntü kayıtlarını, yardım ekiplerinin ve gerekli iş makinelerinin enkaz yerine ulaşma tarih ve saatini mümkün olduğunca kayıt altına almalarını tavsiye etti.

EMSAL KARAR NE DİYOR?

Prof. Dr. Umut Yeniocak’ın deprem sonrası arama kurtarmanın geç kalması nedeniyle örnek gösterdiği Danıştay 11. Dairesi, 19.12.2005, 2003/2027 E., 2005/5962 Kararı şöyle:

“Her ne kadar davacı tarafından, arama ve kurtarma faaliyetlerinin gereği gibi yürütülmemesi nedeniyle hizmetin kusurlu ve eksik işletilmesi sonucunda yakınlarının vefat ettiği ileri sürülmüş ise de, arama ve kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesini etkileyecek şekilde haberleşme ve ulaşım hizmetlerinde aksaklıkların olması ve depremin, etkilediği coğrafi alanın büyüklüğü, nüfus yoğunluğu ve oluşturduğu hasarın kamu hizmetlerinin deprem sonrası yürütülmesi yönünden arama ve kurtarma faaliyetleri sırasında bu hizmetin gereği gibi işletilememesi nedeniyle doğan zararlardan; ancak, zarar ile idarenin faaliyeti arasında illiyet bağı bulunduğunun saptanması, bir başka ifadeyle, davacının yakınlarının arama ve kurtarma faaliyetlerinin gereği gibi işletilmemesi sonucunda vefat ettiğinin tespit edilmesi halinde, idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilebilir. Bu halde dahi, idarenin kamu hizmetini yürütürken karşılaştığı güçlükler de dikkate alınarak hükmedilecek tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir.”

KAYNAK : Sözcü

Related Articles

Stay Connected

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol
- Advertisement -spot_img

Latest Articles