6 Şubat günü sabaha karşı gerçekleşen 7,7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli zelzele ile daima birlikte bir felakete uyandık. Zelzelenin üzerinden geçen 6 günle birlikte arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Bizler sarsıntıdan etkilenen bölgelerde olmasak da, yemek yerken, su içerken ya da sıcak yatağımızda uyurken bile kendimizi hatalı hissediyoruz. Alanında uzman olan bir kişi ise bunun temel nedenini paylaştı, gelin birlikte bakalım…
Biliyorsunuz ki 6 Şubat günü sabaha karşı merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 büyüklüğünde bir zelzeleyle hepimiz bir felakete uyandık.
10 ilin etkilendiği sarsıntıyla birlikte tüm Türkiye tek yürek olmuş, arama kurtarma çalışmalarını takip ediyoruz.
Enkaz altından çıkartılan insanları büyük bir umut ile beklerken, sarsıntı bölgesinde olmasak da acılarını paylaşmaya çalışıyoruz.
Birçoğumuz yediği yemekten, üzerine giydiği monttan ya da yattığı sıcacık yataktan bile utanıyor. Binlerce insan meskenini kaybederken bizler sıcak konutlarımızda oturmaktan bile rahatsız oluyoruz.
Alanında uzman olan Psikoterapist @ilayderkul ise Twitter hesabından paylaştığı flood ile hislerimizin altında yatan temel nedenleri ve neler yapmamız gerektiğini tek tek anlattı.
Ülkecek çok güç günlerden geçtiğimizi lisana getiren @ilayderkul düşünmemiz gereken bir başka kısmın psikolojimiz olduğunu söylüyor.
👇
Aslında sırtımızdaki monttan rahatsız olmamızdaki temel neden toplumsal karşılaştırma yapmamız.
@ilayderkul danışanlarının birçoklarının bu nedenle terapiye bile gelmediğini söylüyor. Zira sarsıntı bölgelerindeki beşerler kendi canları için savaşırken, ruhsal sorunlarım bir kenarda durabilir diye düşünüyorlar.
Ve bu hislerimizin altında yatan aslında tek bir neden var: kültürümüz.
Çoğumuz çocukluğumuzda ebeveynlerimiz tarafından daima ‘şükret’ ile büyütüldüğümüz için bugün bu türlü hissediyormuşuz.
Arkamızdan ağlayan tabaklar, beğenmediğimiz yemeği bulamayan beşerler…
Kendi acılarımızı yaşamayı öğrenemediğimiz için daima yok sayıyoruz…
‘Şu an ülkemiz devasa bir cenaze konutu ve bize ferdi acılarımızı yaşamak ayıp, şımarıklık.’
@ilayderkul tıpkı vakitte bu durumun kültür dışında nedenleri olduğundan da bahsediyor;
👇
“Fakat, empati göstermek, objektif kıymetlendirme sonucunda muhtaçlığı olan davranışı uygulamaktır. Dramatize etmekle bunu karıştırmayalım.”
Ülkemizde yaşananlardan kendimizi sorumlu tutmamız gerektiğini lisana getiren @ilayderkul, sahip olduğumuz şeyleri hak etmediğimizi düşünememiz gerektiğini ekliyor.
Sağlımıza kıymet vermezsek hiç kimse için faydalı olamayacağımızı da hatırlatalım…
Türkiye’nin kocaman bir cenaze meskeninde olduğunu ama insani şeyleri yapmaya devam etmemiz gerektiğini ekliyor.
“Lütfen unutmayın, öteki’nin acısının büyüklüğü, bizim acımızı küçültmez.”
KAYNAK : Onedio
