Fiziksel vücutla, ruhsal vücut ya da eterik vücut ortasındaki ana geçit kapıları yani çakraları tanımaya ve hayatına bu şuuru katmaya hoşgeldin. Uzun yıllara varan Kundalini Yoga tecrübemin ve sonrasındaki Girit ve Atina’da gerçekleştirdiğim inzivalarla, eğitmenlik seyahatimin bana kazandırdığı en değerli bilgelik olan güç vücudu ve çakralarla ilgili özel bir kısım hazırladık senin için.
İlk olarak 2003 yılında karşılaştığım bu alan, sonraki akademik çalışmalarımda beni bayan vücut formundaki evrimleşme tahlillerim ve bulgularımla birleşerek bugün sana tamamlayıcı teknikler sunabilme ismine farklı bir senteze gerçek getirdi. İşte bu kısımda tüm bunların çıktılarını deneyimleyebileceksin.
Doğu tıbbında yaygın kabul gören teoriye nazaran, etten kemikten olan maddi vücudumuzdan öbür dört tane daha vücudumuz var, bunlardan biri de güç vücudumuz. Öbürleri ise duygusal vücut, zihinsel vücut ve astral vücut.
Kanın vücudumuzda dolaştığı üzere, güç de bu güç vücudumuzda dolaşıyor.
Enerji düzgün akmadığında fizikî ve ruhsal hastalıklar ortaya çıkabiliyor ve tedavi de akışın tekrar sağlanması ile gerçekleşiyor. Başka ismiyle eterik vücut birinci vücut olarak bilinen fizikî vücudunu saran, kaplayan vücudun. Fizikî vücudun senin bir nevi besin vücudun üzere düşünebilirsin. Besin, su almazsan yok oluyor. Besin vücudu dışında, ikinci vücudunu de tanıyan anlayan beşerler güç alanını dönüştürebiliyor, ışıltılı, çok cazibeli, alımlı ve etkileyici olabiliyorlar. Onlara yaklaştığında kendini hayatla dolmuş, canlanmış hissediyorsun. Goddessla temelde içten dışa güzelleşme, içten dışa düzgünleşme dediğimiz aslında tam da buradaki bilginin üzerine yerleşiyor.
Enerji vücut kuram ve çalışmalarına nazaran fizikî vücudun dışında var olan bu yapıya yönelik çalışmalar teşhis, tedavi ve muhafaza üzere yararları yaratıyor. Kozmik güç çalışmalarını, teta güç çalışmalarını sende duymuşsundur. İşte Goddess Yoga kısmında bulabileceğin Kundalini Yoga serisinde, bu saydıklarım üzere, aslında güç vücudu üzerinde ağırlaşan lakin bir o kadar da fizikî vücutla birlik halinde seni dönüşüme, tedaviye ve hastalıklara karşı korunmaya yönelten farklı bir güç bilimi.
Peki nedir bu çakralar nasıl çalışır? Ne işe fayda? Haydi gel artık birlikte bu alanda derinleşelim. Bilgiler ışığında bu kısımdaki uygulamaları daha içselleştirerek yapalım.
Çakra, Sanskritçe çark demek. Gücün bu merkezlerde çark üzere döndüğüne inanılıyor.
Gözle göremediğimiz enerjik vücudumuzda 72 bin adet güç kanalı, sayısız güç girdabı bulunur. Sushumna ana güç kanalı olarak kabul edilir ve kuyruk sokumumuzdan başımızın zirvesine kadar yükselir. Güç girdaplarından yedi tanesi ana güç merkezi olarak kabul edilir ve tekrar kuyruk sokumumuzdan başımızın doruğuna kadar yükselir.
Çakralar bizi kaynağa ve yaratılışa bağlayan ağ geçitleridir. Katmanlar halinde bir güç sisteminden oluşan insan vücut formunun beş farklı kabuğu olduğu düşünülürse çakralar tüm vücutları birbirine bağlarlar. Her bir çakra bir güç merkezidir. Sanskritçe tekerlek, dönüş, döngü manasına gelir. Eterik vücut üzerinde yer alırlar.
Eterik vücut üzerinden fizikî vücuda izdüşüm vardır. Yani organ ve dokulara…
İkinci vücut sana taze bir özgürlük verir, daha fazla alan sağlar. İkinci vücut fizikî vücuduna hapsolmuş değildir. Fizikî vücudun hem içinde hem dışındadır. Seni ince bir hava katmanı, bir güç aurası üzere sarar.
Nasıl yanlışsız nefes alacağını bilirsen, ikinci vücuda daha çarçabuk geçersin. Her uygulamanın başında yaptığımız diyafram teneffüsü bu yüzden önemli…
Burnumuzdan aldığımız nefes ana güç kanalı Sushumna’dan geçer ve çakralara çalışmaları için gerekli olan enerjiyi taşır. Çakralar da 72 bin adet güç kanalına, sahip olduğu enerjiyi dağıtır.
Küçük çocuklar bu yüzden çok etkin ve canlıdırlar. İçine daha fazla prana, chi, oksijen alır ve karnında fiyatlar. Karın, diyafram ve tüm pelvik çukur biriktirme yeri, depodur. Hatta kediler ve köpekler de bu türlü nefes alırlar.
Stresle karşılaştığında otonom sistemi aslında nefesi durdurur ve göğüs nefesine geçer. Daima göğsünden teneffüs yaparsan, zihinde gerginlik olur. Daima göğüs teneffüsü yaparsan dehşet gücü içinde bir hayat yaşarsın. Zira göğüs teneffüsü acil ve kaygı dolu durumlar içindir ve bunu alışkanlık haline getirirsen hep kaygılı, gergin, telaş içinde olursun. Gerilimli hayat da teneffüsü daraltır. Daima hale gelmesi ile anksiyete ve depresyona dönüşür.
Çakralar fizikî ve duygusal, zihinsel vücutta hangi alanlara tesir eder?
Duygu, niyetler yarattıkları güçle ve etrafımızda olayların farklı güçleri eterik vücuda yani böylelikle çakralara girer. Bütün çakralar ortasında aşağıdan üste ve üstten aşağıya bir döngüsel akış olduğuna inanılır. Çakralardan eterik hudut sistemi olan nadilere girer. Nadiler omurga boyunca devam eden kanallardır. Nadilerden hudut sistemine akar. Buradan da endokrin sistemine ulaşır. Hudut sistemi ve endokrin sistemine akmaya başladıktan sonra ise kana geçer. Oradan da tüm vücuda yayılır. Yani aslında tüm organlar, dokular çakralarla beslenir diyebiliriz.
Çakralarda blokaj olduğunda, nadiler ve oradan da hudut sistemi ve endokrin sistemi sağlıklı çalışamıyor. Hormonlar, Endokrin sistemindeki çeşitli bezler tarafından salgılanan kimyasal hususlardır. Hipotalamus, epifiz bezi, adrenal (böbrek üstü) bez, yumurtalık ve testis üzere üreme organları, tiroid bezi ve pankreas, bedende bulunan endokrin dokulardır.
Ve bu da pek çok fizikî sıhhat hususuyla ilişkilendirilebilir.
Bu yüzden yanlışsız nefes, yanlışsız ses titreşimleri, hakikat niyet titreşimleri ile bu çarkların güçlerini hizaya getirmemiz değerli.
Çakralarla ilgili tüm uygulamalar GODDESS aplikasyonunda seninle..
Her bir çakranın farklı ayrı tesir ettiği fizikî ve duygusal bir alan var. Bu alanları bildiğinde hangi çakraya odaklı çalışman gerektiğini de anlayabilirsin. Bunları yedi ana çakra bölgesi için şöyle sıralayabiliriz.
Kök çakra merkezi omurganın kökünde bulunur. Tesir ettiği alanı vücudunda bir halka üzere düşün. Anüs, vajina, iki bacak ortası ve tüm bacaklar, ayaklar bu çakranın tesir alanına girer. Bir sonraki çakranın istikrarlı çalışması için eliminasyon sistemine tesir eder.
Duygusal ve zihinsel manada baktığında hayatta güçlü ve özgüvenli olmak, yaşama bağlanma, hayat bollukla ve tüm kaynaklarla beslenme ile bağlıdır. Toprak elementinin sıhhatle var olduğu haldir. Kök çakra istikrarlı çalışmadığında huzursuz, korkak, ürkek hissedersin. Zihinsel manada daima seni engelleyen, korkutan, endişelendiren fikirler üretirsin. Ömür enerjin kök çakra istikrarlı çalışmıyorsa çok zayıf olur. Dengelendiğinde ise ayakların yere sağlam basar. Kendini olduğun üzere kabul eder ve seversin.
Sakral çakra göbek deliğinin çabucak altında bulunur. Alt pelvis, üreme organları, böbrek ve böbrek üstü bezleriyle direkt ilgilidir. Bayanlarda rahim alanı ve yumurtalıklar, ilgili hormonlar, erkeklerde hara alanı, testesteron hormonu ile ilintili olan alan. Elementi sudur ve direkt hayata karşı esnekliğimizle ilgilidir. Tam bu manada dişil ve eril gücün depolandığı yer. Yaratıcılığın, tutkunun alanı. Başta bedellilik hissi ve yeterlilik hissi ile ilgili olduğu için istikrarlı olmadığında ilgi problemleri, cinsellikle ilgili sorunlar, doğurganlık / infertilite sıkıntıları olabilir.
Solar plexus yani hudut ağı çakramız karın bölgesindedir. Göbek deliğinin tam üzerinde. Bu çakra diyafram boşluğundaki, sindirim sitemi, mide, karaciğer, safrakesesi, dalak ve pankreası temsil eder.
Solar plexus çakrasında dengesizlik halinde, güç düşüklüğü ile birlikte öfke, kin, kıskançlık, utanç üzere hisler karar sürer. İstikrarlı olduğunda öz irade ile yarattıklarını aksiyona çevirir, kendi yolunu çizebilir ve sonra diğerlerine ilham olabilirsin. Genel manada huzurlu ve sakinlik buranın istikrarlı çalışması ile ilgili diyebiliriz.
Bu birinci üç çakra alt üçgen olarak anılır ve birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Öbür çakraların düzgün dönmesi için bu birinci çakraların durumu çok değerlidir.
Gelelim kalp çakrasına… Kalp çakramız göğüs kafesi bölgemizdedir. Timus bezi, kalp, göğüsler, göğüsler bu çakranın etkilediği alanlardır. Sevgi, şefkat merhamet ve müsamahanın merkezidir. Benin bize dönüştüğü alandır. İstikrarlı olmadığında ilgilerimizde problemler, alma-verme dengemizde sorunlar ya çok verici ya da duygusuz, şefkatsiz bir ömür içinde oluruz.
Boğaz çakramız tiroid bezi ve tüm boğaz, ağız ve dişler bölgesini tesirler. Bu yüzden metabolizma ve hormonların nasıl çalıştığıyla ilgilidir. İstikrarsız olduğunda boğaz sıkıntıları, ses meseleleri, boyun ve omuz bölgesi ağrıları, tiroit hormonunda dengesizlik baş gösterebilir. Zihinsel ve duygusal manada söz gücü merkezimizdir. Bu çakra düzgün çalıştığında söylediklerimizi önemser, yeterli irtibatlar kurarız. İstikrarlı olmadığında ise uyuşukluk hali, palavra, eksik tabirler, ürkek, utangaç olma hali ya da kaba, hudutlu, öfkeli tabirler içinde oluruz. Hakikatte hayat için istikrarı kıymetlidir.
Üçüncü göz çakramız epifiz bezi ile melatonin hormonu salgılar. Sezgi ve imgeleme gücüyle ilgilidir. İstikrarsız olduğunda derinleşemeyiz. Vizyonsuz oluruz.
Tepe çakra endokrin sisteminin geri kalanıyla bağlantıya geçen hipofiz beziyle irtibatlıdır. Bu güç merkezi içsel bilgelik, ilahi güç ve kozmosla temasta olduğumuz alandır.
Beyaz ışığın zirve çakradan içeriye girdiğini düşündüğümüzde ise güya bir prizma üzere ışık tüm çakralarda mordan kırmızıya kadar dönüşen renklere bürünür.
Kök çakra kırmızı, sakral çakra turuncu, solar plexus çakra sarı, kalp çakra yeşil, boğaz çakrası mavi, üçüncü göz turkuaz ve zirve çakra mor renge dönüşür. Bu renkleri bilhassa çakra meditasyonlarında kullanırız.
Şimdi de senin için sentezlediğim bilgiler ışığında; çakraların hem eril dişil güç idaresi hem de bayan vücudu için manası ismine aktarmaya…
Yeni Dişil kitabında sana aktardığım üzere aslında BAYAN VÜCUT FORMUNDA birinci iki çakranın faal bir halde etkinleşmesi sağladığında dişil gücün yükselmesi ya da dengelenmesi ismine değerli bir adım atmış olursun. Sonra üçüncü çakrada eril güçle dengelenir ve tekrar dördüncü çakrada sevgi ve şefkatle birleşip beşinci çakrada tabir bulursun. Bu aslında istikrarlı tabir ve dişil bağlantı için değerli olan beşinci çakra yani boğaz çakrasının bayan vücut formundaki çalışma halidir. Altıncı çakraya geldiğinde sezgisellik devreye girer ve yeniden biz bayanların üzeri kapatılan en kıymetli yeteneklerimizden birinin istikrara gelmesini söz eder.
Dişil güç enerji aşağıdan üste sonra üstten aşağıya gerçek akar. Eril güç ise ise üstten aşağıya gerçek akar. Dişil güç bilhassa iki, dört, altı; eril güç ise bir, üç, beşinci çakralarda etkinleşir. Bayan vücuda formunda dişil gücün yüksekte olmasını sağlayan üç güç merkezi; rahim alanı (ikinci çakra), kalp ve göğüsler (dördüncü çakra) ve sezgi merkezi (altıncı çakradır). Asırlar uzunluğu bu merkezler, ataerkil yanılgılarla üzeri kapatılmış, baskılanmış olaylar ve münasebetiyle his durumlarına maruz kalmıştır.
İki güç sıhhatle çalıştığında birleşip istikrarla aşağıdan üste gerçek hareket eder. İşte bu alan da yedinci çakra alanıdır. Memnunluk, ışık, aydınlanma bu alanda olur. Kadim bilgeliklerde bu güçlerin hareketleri ile mucizeler bu birlik alanındadır. Birlik alanına yani ortak alana hizmet, uygunluk daima bir hayat gücüyle ödüllendirilme halidir.
Yaşam gücü olan lakin potansiyelini keşfeder ve birliğe onu hizmete dönüştürüp, kendini gerçekleştirir.
Seni şefkatle kucaklıyorum…
LinktreeInstagram
KAYNAK : Onedio
