Saç Konusunu Kafaya Takmayan, Kariyerleri En Az Kafaları Kadar Parlak Hollywood Oyuncuları

İngiliz-Avustralyalı aktör Purcell, hit televizyon dizisi ‘Prison Break’de Lincoln Burrows’u canlandırmasıyla tanınan olsa da, ‘Killer Elite’, ‘Blade: Trinity’ ve ‘Gridlocked’ üzere öbür tanınmış üretimlerde da çalışan başarılı bir aktör.

‘House of Cards’ta Doug Stamper’ı harikulâde canlandırmasıyla öne çıkan Michael Kelly, müziğe de hayli ilgi duyan bir aktör. Actor’s Studio’nun ömür uzunluğu üyesi olan Michael Kelly, ‘Dawn of the Dead’, ‘Now You See Me’, ‘Changeling’, ‘Everest’ ve ‘Chronicle’ üzere sinemalarda rol almasıyla tanınır.

‘Game of Thrones’ isimli destansı fantastik diziden bu listeye giren oyuncu da Liam Cunningham. İrlandalı oyuncu dizide Davos Seaworth rolüyle süper bir performans sergilemiştir.

Sahne ismi ‘The Rock’ olan ünlü oyuncu, saç dökülmesi yaşadıktan sonra bu haliyle daha da tanınan olanlardan. Gösteri dünyasının en heyecan verici adamı olan Johnson, en son DC cihanında Black Adam rolünü oynadı.

Tyrese Gibson, ‘Hızlı ve Öfkeli’ ve ‘Transformers’ isimli en çok hasılat yapan iki sinema serisinin modülü olan tanınan bir müzikçi, kelam muharriri ve aktördür. Lakin birinci başrolünü 2001’de ‘Baby Boy’ isimli sinemada oynadı.

Listeye giren bir sonraki aktör, ‘The Matrix’ serisi, ‘Apocalypse Now’, ‘Boyz n the Hood’ ve ‘John Wick’ sinema serisi üzere birçok kıymetli sinemada yer aldı. Ayrıyeten 1994 yılında Laurence Fishburne, ‘What’s Got to Do With It’ isimli sinema sinemasındaki umut verici performansıyla En Güzel Erkek Oyuncu kolunda Oscar’a aday gösterildi.

Kariyerine 1965’te başlayan bu ünlü karakter oyuncusu, eski sinema sinemalarında uzun saçlarını sergilerken görüldüyse de şimdilerde kel halinde. Peter Bu türlü, CBS sitcomu ‘Everybody Loves Raymond’da ve ‘Young Frankenstein’ isimli sinema sinemasında yer aldı. 1996 yılında ‘The X-Files’ isimli televizyon dizisindeki konuk oyuncu rolüyle de Emmy Mükafatı kazandı.

Willis, 1988 yılında gişe rekorları kıran aksiyon draması ‘Die Hard’da polis John McClane rolünü canlandırdıktan sonra bir fenomen haline geldi. Başarılı televizyon dizisi ‘Moonlighting’de özel dedektif David Addison olarak isim yaptıktan sonra Bruce Willis, Hollywood’da saygın bir aksiyon yıldızı oldu.

Herkes Walter Charles Dance’i dünyanın tartışmasız en tanınan çağdaş televizyon dizisi ‘Game of Thrones’tan dehşetli Tywin Lannister olarak hatırlıyordur. Ancak oyuncu ‘The Jewel in the Crown’ ve ‘The Crown’ isimli televizyon programlarındaki performanslarıyla da beğeni topladı.

‘Iris’ isimli sinema sinemasındaki dikkat alımlı yardımcı performansıyla Oscar ve Altın Küre kazanan Jim Broadbent, sırasıyla iki Primetime Emmy Mükafatı ve dört Screen Actors Guild Ödülü’ne aday gösterildi. Hatta ünlü televizyon sineması ‘Longford’da Lord Longford rolüyle BAFTA TV Mükafatı ve Altın Küre kazandı.

‘Prison Break’ isimli dayanılmaz televizyon dizisindeki Michael Scofield’ı kim tanımaz? Wentworth Earl Miller III, etkileyici performansı ve ekrandaki alımlı varlığı sayesinde çok sevilen bir oyuncu.

İngiliz oyunculuğunun efsane ismi, sinema dünyasındaki süper çalışmalarıyla değil, tıpkı vakitte güçlü bilgeliğiyle de tanınmaktadır. Stamp, 1963’te ‘Billy Budd’ isimli dramadaki rolüyle En Düzgün Yardımcı Erkek Oyuncu kısmında Akademi Ödülü’ne aday gösterildi.

Hayatta olmayan Michael Clarke Duncan, bugün Tom Hanks ile birlikte rol aldığı ‘The Green Mile’ isimli harika uzun metrajlı sinemada John Coffey’i akıllara sakinlik veren performansıyla hatırlanıyor.

Primetime Emmy Mükafatı de dahil olmak üzere çok sayıda ünlü mükafatın sahibi olan John Malkovich, dinamik varlığını birçok beğenilen sinema sinemasında hissettiren yetenekli bir oyuncu. Tanınmış sinemaları ortasında öne çıkanlar, ‘Being John Malkovich’, ‘Con Air’, ‘Of Mice and Men’, ‘Red’, and ‘In the Line of Fire’dır.

Patrick Stewart, 1959’daki birinci profesyonel çıkışından bu yana hem sahne hem de sinema izleyicilerini büyülemeyi başaran kıdemli bir yıldızdır. Kısa müddet sonra son derece başarılı sinema dizisi ‘Star Trek: The Next Generation’da Kaptan Jean-Luc Picard olarak kıymetli bir rol oynadı.

Tüm vakitlerin en başarılı İngiliz sinema oyuncularından biri olan Mark Strong, oyunculuk hünerlerinin yanı sıra tıraşlı başıyla da tanınır. Jason Statham ve Dwayne Johnson üzere süperstarların yanı sıra Mark Strong da kel görünümü uygun taşır.

Vin Diesel’in kendine has bir şekli olduğu ve beyaz perdede cazip göründüğü gerçeği inkar edilemez. Vin Diesel, çok sayıda aksiyon sinemasında yer aldıktan sonra Hollywood’da ün kazandı; en tanınan olanı da ‘Hızlı ve Öfkeli’ sinema serisidir.

Muhtemelen dünyanın en âlâ görünen kel adamlarından biridir Jason Statham. Aksiyon sinemalarının aranan yıldızının saçları olmaması pek çok saçı olmayan oyuncunun âlâ karşılanmasına neden oldu diyebiliriz.

Krishna Pandit Bhanji olarak dünyaya gelen Ben Kingsley, Hollywood’da talihini denemeden evvel tiyatro oyunlarında yer alan bir oyuncu. Kingsley, sahnede ün kazandıktan kısa bir mühlet sonra ismini değiştirdi ve bu da Ben Kingsley’in mesleğinde yardımcı oldu. Gandhi, Schindler’s List, Hugo ve Shutter Island üzere birçok ödüllü sinemada mükemmeller yarattı.

Bu listeye giren en üretken oyunculardan biri yetenekli Samuel L. Jackson. ‘Ucuz Roman’ oyuncusu, 100’den fazla sinemada oynadıktan sonra dünya çapındaki en yeterli oyunculardan biri artık.