Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım İştiraki AŞ, Demirören Grubu’nun borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na devredilen İstanbul Kemerburgaz’daki 224 bin metrekarelik araziyi yapılaşmaya açtı.
Demirören Holding’in Ziraat Bankası’ndan aldığı 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira krediye karşılık ipotek ettirdiği ve kredi borcunu ödemediği için Ziraat Bankası’na devredilen toprağa konut inşa edileceği belirtildi.
EYLEME TAKVİYE VERDİLER
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, milletvekili Gürsel Tekin, Kuzey Ormanları Savunması, Validebağ gönüllüleri, Berkoz’u Savunuyoruz, Ormancılar Derneği, Şahitepe Halk Dayanışması’nın da iştirakiyle bugün Kemerköy Sitesi sakinlerinin direniş hareketine dayanak verdi.
Özgür Özel, kelam konusu alanın Demirören Holding’in Ziraat Bankası’na olan 895 milyon dolarlık borcunu kapatmak için proje alanına dönüştürüldüğünü belirterek şunları söyledi:
*Burada iki buçuk aydır bir uğraş veriliyor. Ses yükseltilmeye büyük bir talan, büyük bir usulsüzlük, büyük bir hukuksuzluk, büyük bir anayasa tanımazlığın karşısında bir direnç gösteriliyor.
*Bu direnci örgütleyenlere bu direncin bir modülü olanlara buradakileri umutlandıran, onlarla dayanışma gösteren herkese, buradaki herkese ve yüreği burada olan her. Herkese selam olsun.
*Meclis tabanında, öbür parti kümeleriyle görüşmelerin yapılabilmesi için küme toplantılarında hususun gündeme gelebilmesi için katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bunu bu hafta da önümüzdeki haftalarda da sürdüreceğiz.
*Ama sorunun Türkiye kamuoyuna gelmesinin önünde değerli bariyerler var, çıkar kümeleri var. Bugün ülkeyi yönetenlerden hala birtakım beklentisi olanlar var. Medyadaki büyük karartma kamuoyundaki büyük baskılama eforları bundandır.
*Onun için burada yapılan aksiyonlar son derece kıymetli. Siyasalların buraya iştiraki son derece değerli. Bugün televizyonlar ülke gündemine dair bir şeyler sordular. Dedik ki ‘Anka Haber Ajansı orada olacak. Ne söylersek oradan söyleyeceğiz. Şayet haber bültenlerinde kullanacaksanız Göktürk Yeşil Yalsın teşebbüsünün bayrağı önünden yayın yapacağız, orayı gösterin, oranın sesini duyurun.’
“AKP EN DÜZGÜN BİLDİĞİ BİRKAÇ İŞİ BİRDEN YAPIYOR”
*Meselenin ismini bir yanlışsız koyalım. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi en âlâ bildiği birkaç işi birden yapıyor. Yani hem çevreyi, doğayı değil, biraz evvel dendiği üzere ağacın yeşilini değil doların yeşilini tercih ediyor.
*Hem birtakım basın yayın organlarını ele geçirmek için birtakım yandaşlaştırdığı kendi yanına çektiği iş adamlarına verilen yöntemsiz krediler o krediyi kapatılamayınca onu kapatmak için çok bildik metotlarla imar rantı yaratma, bunu yaparken yargı kontrolüne karşı kuvvetler ayrılığını ayaklar altına alarak yargı mensuplarına yapılan baskılar yönetimdeki güç kullanılarak eksper raporunu geciktirme, yazdırmama ve kolluk kuvvetlerini, polisimizi aslında haklı olduğunu bildiği, gördüğü vatandaşlarımızın karşısına kanunsuz, hukuksuz, anayasaya ters buyruklarla karşı karşıya getirme.
*Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son 20 yılı neyse son 2 ayı da odur. Adalet ve Kalkınma Partisi budur.
“ÇOK UCUZA VERDİLER”
*Burası 1987’den beri var. 2010’a kadar Kemerköy ve işletme alanı hiç birbiriyle sorun yaşamıyordu. Evvel 2010’da burayı Demirörenler’e verdiler. Sonra 2011’de niyetin ne olduğu ne kadar muhakkak ki kronolojiye bakın Türkiye’nin en prestijli ve baskıda birinci beşte olan Milliyet ve Vatan gazetelerini Demirören’e beklenmedik ucuz fiyata verdiler, zorla verdirdiler.
*Demirören o günden sonra o prestijli Milliyet’i o Türk basınının amiral gemisini yavaş yavaş ekseninden kaydırdı, Yandaşlaştırdı. Vatan ve milliyeti iktidara yakın basın organları haline dönüştürdü.
*Hemen akabinde 2015’te Total’i verdiler, çok uygun bir fiyata, Ziraat Bankası kredisiyle. 2018’de döndüler bu sefer Doğan Medya Grubu’na yaptıkları baskılar sonucunda Doğan Medya’yı Demirören’e verdiler.
*Yine Ziraat Bankası kredisiyle. 2019’da gözümüzün içine baka baka altın yumurtlayan bir tavuğu kestiler. Ulusal Piyango’yu Demirören’e verdiler, yeniden Ziraat Bankası kredisiyle.
*Toplamda 700 milyon dolar, iki defa borcunu ödemediği için yenilediler, gün itibariyle 895 milyon dolar, neredeyse bir milyar dolar bu işlerden ötürü Demirören’in Ziraat Bankası’na borcu var.
“DEMİRÖREN’DEN BU PARAYI ÇATIR ÇATIR ALACAĞIMIZI BİLİYORLAR”
*Peki ne oluyor bu borç? Bu borcun ödenmesi lazım. Seçimlere beş ay kalmış bu işler başladığında baktığınız vakit o günde 7 buçuk ay var.
*Görünen o ki iktidar gidiyor. Ve Demirören’den bu parayı çatır çatır alacağımızı da bildikleri için çayın taşıyla çayın kuşunu vurma niyetiyle aslında yeşil alan olan ve daha sonra türel statüsü değişen bu alandan Demirören’in borcunu ödetmeye çalıştılar.
*İlk evvel şu yapıldı, bunu unutmayalım, burada bir imar değişikliği yaptılar. Sizler hukuk yoluna gittiniz. Mahkeme o işi iptal etti. Sonra karşımızdaki iş hani o çete dediğimiz yapı devleti kabahat örgütü üzere yöneten yapı, tekrar harekete geçti.
*‘O vakit Etraf Bakanlığı eliyle biz bu alanı rezerv alana çeviriyoruz.’ Rezerv alan nedir? Kentsel dönüşümde riskli bölgelerin yakınına ayrılır. Buraya yakın en yakın riskli bölge tam 35 kilometre ileride.
*Burası sarsıntı toplanma alanı yani yapılaşmaya açılması en yanlış alan ve bunun sonucunda buradan yarattıkları yerlerle buradan yaratacakları milyonlarca liralık, yüz milyonlarca liralık rantla hepimizden çaldıkları parayı hepimizden, yeniden hepimizden çalarak bir borcu kapatmanın yoluna gidiyorlar.
*Öyle bir kullanışlı adam buldular ki ailesi yaka silkiyor bundan. Artık böylesine maharetsiz ve böylesine berbat niyetli bir işbirliğine karşı daima birlikte burada direniyorsunuz. Bugün 68 dava İstanbul mahkemelerinde bekliyor.
“O PARAYI ALACAĞIZ”
*Herkes aklını başına toplasın. Bir maharetsiz adama peşkeş çekilen bu kredi ne? Tüyü bitmemiş yetimin 85 milyon, herkesin hakkı vardır, hissesi vardır.
*O parayı geri almak için buradaki sarsıntı toplanma alanını villa imarına çok katlı imarları açıp da bu işi örtmeye çalışanlar önümüzdeki periyot bu paraları da o tüpçüden de ona bu vazifesi veren bu makûs akıldan da alacağız. Geri alacağız.
“7 NİSAN’A KADAR SEÇİM YAPARSANIZ DÜNDEN HAZIRIZ”
*O İstanbul seçimini kaybedince çıkıp, ‘Hiçbir şey olmasa bile, bir şeyler olmuştur’ diyen AK Parti’nin seçim işlerinden sorumlu genel lider yardımcısı var ya çıkmış demiş ki ‘Erken seçim değil, seçim tarihinin güncellenmesi kelam konusu.’ Demiş ki, ‘Seçim karardan doksan gün sonra değil, altmış gün sonra’ ve demiş ki ‘Bizim yapacağımız bu seçimle Türkiye’de şu olacak, bu olacak.’
*Bakın buradan bir defa daha tekrarlıyoruz, biz hazırız. Seçim mühendislikleri yapıyorlar, bizlerin ittifakı güçlü çıkmasın diye seçim kanununu değiştirdiler.
*Altılı masa açıkça söylüyor, 7 Nisan’a kadar seçim yaparsanız dünden razıyız, bugünden hazırız. Seçimi kendisi öne çeker, 60 gün sonra diyorlarsa 60 gün sonra gideriz. Bu zulüm iktidarını da bitiririz. Herkes bu türlü bilsin.
“ALTILI MASA’DA KRİZ DEĞİL KARARLILIK VAR”
*Son olarak şunu söyleyeyim, çok soran var ‘Moraller nasıl’ diye. Bizde moraller düzgün. Seçim yaklaştıkça bu ülkede yoksulluğu nasıl bitireceğimizi de istihdamı nasıl sağlayacağımızı da cari açığı nasıl kapatacağımızı da, yüzleri nasıl güldüreceğimizi de hangi etraf katliamına nasıl dur deyip hangi hakları geri teslim edeceğimizi de satır satır açıklayacağız.
*Altılı Masa’da kriz değil, kararlılık var. Altılı Masa’nın tek bir adayı olacak ancak Altını Masa’nın Millet İttifakı’nın ötesinde İstanbul’u kazandığımız üzere İstanbul ittifakında olduğu üzere bir Türkiye İttifakı için de daima birlikte uğraş edeceğiz. Daima birlikte kazanmak için sonuna kadar koşulları zorlayacağız.
“CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ…”
*Bütün muhalefet seçimlerde birleşebilirse birleşir. Herkes birleşmez. Birkaç farklılık olursa da o noktada bu artırım ve zulüm iktidarından yılmış, yüz milyonlar, on milyonlar sandık başına masraf, İstanbul’da olduğu üzere Türkiye ittifakını kurar.
*Bu artırım, zulüm, azap, tabiat katliamından sorumlu bir iktidarı yollar. Hepimizin iktidarını daima birlikte kurar. Buna inanıyoruz. Bütün televizyonlar son dakika geçebilir. Cumhurbaşkanı adayımızın ismini açıklıyorum.
*Cumhurbaşkanı adayımız bu ülkedeki kasvetleri bitirip tüm hasretlere kavuşmak isteyen her bir seçmenimizdir. Her bir Göktürklü’dür, her bir Eyüpsultanlı’dır. Her İstanbulludur.
“3 YIL SONRA KONUTUNUZUN SUYU OLMAYACAK”
Kalan yeşil alanların yalnızca askeri bölgeler ve mezarlıklar olduğunu belirterek “Askeri alanlar gitti. Yakında mezarlıklarda giderse şaşırmayın” diyen Gürsel Tekin, şunları söyledi:
*Sizin, bizlerin hak arayanların, bugün kentsel mağduru olanlar, rantsal mağduru olanların tamamı beton çetesi ve imar çetesiyle uğraş ediyorsunuz. Onların cumhurbaşkanı var, onların başbakanı var, onların bakanları var, onların belediye liderleri var, onların yargı mensupları var, onların üniversitelerin tamamında uzmanları var.
*2008 yılından itibare 250 yıl evvel, hiçbirimiz buraları bilmezken İstanbul’a gelip yerleşen Sultan Mahallesi’ndeki vatandaşlarımız hepimizin gözü önünde sürgüne tabi tutuldu. Fakat hepimiz seyrettik bunu. Hepimiz hata ortaklarıyız. Kusuruma bakmayın.
*Bize dokununca aklımıza geliyor. Fikirtepe’de 16 kişi intihar etti. Şahin Tepesi’nden, Tozkoparan’dan, Esenyurt’tan İstanbul coğrafyasının tamamında yalnızca burası mı? Şu tarihe bir dipnot olsun, üç yıl sonra konutunuzun suyunun olmayacağını göreceksiniz.
*20 bin arsa satıldı, 20 bin parsel, ses yok. Televizyonlarda anlatıyoruz, oradaki mahallî yöneticileri uyarıyoruz. Adeta bir düşmanın yapmayacağı bir formda devletin elindeki bütün ne kadar menkul, gayrimenkul varsa talan edildi.
*Kime edildi? 100 kişi yalnızca. 2019 yılında bu çetenin haritasını açıkladım. ‘İstanbul’dan 100 milyar dolar para çaldılar’ dedim. İsimlerini yazarak içinde gazete işverenleri dahil olmak üzere. (ANKA)
KAYNAK : Sözcü
