TTB Merkez Kurulu Lideri Şebnem Korur Fincancı’nın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kimyasal silah kullandığı argümanlarına ait yaptığı açıklama nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün yapıldı.
‘Terör örgütü propagandası yapmak’ argümanıyla İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan Fincancı’nın tutukluluk hâlinin devamına karar verilerek diruşma, 11 Ocak 2023 tarihine ertelendi.
Duruşma sonrasında TTB üyeleri, sıhhat meslek örgütleri, sendikalar, Çağlayan Metro durağı önünde açıklama yaptı. Polis ve çevik kuvvet takımlarının ağır güvenlik tedbiri aldığı açıklamaya siyasi parti temsilcileri de katıldı. Ortak basın açıklamasını TTB İkinci Lideri Ali İhsan Ökten okudu. Ökten şunları söyledi:
“BİLİM İNSANLARININ ÖZERKLİĞİ PRENSİBİ HİÇE SAYILDI”
*TTB Merkez Kurulu Lideri Dr. Şebnem Korur Fincancı içinden geçtiğimiz baskılarla dolu bu günlerde demokratik hukuk devleti unsurları ve bilim insanlarının mesleksel özerkliği prensibi hiçe sayılarak iktidar etrafları ve medyası tarafından amaç gösterilmiş; akabinde 27 Ekim 2022 tarihinde hukukla bağdaşmayacak bir kararla tutuklanmıştır.
*Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı için bir hafta evvel tekrar burada Çağlayan Adliyesi’nde bu hukuksuzluğun, haksızlığın sonlanması için bir ortaya gelmiştik.
“SİYASİ AMAÇ GÖSTERME DEVAM EDİYOR”
*Tutukluluğun devamı kararı ile gördük ki tümüyle siyasi amaç gösterme, sindirme ve susturma gayeli kötülük hali devam ediyor. Demokrasi ismine bu utanç verici hal kabul edilemez.
*Bu hukuksuzluğu yaratanlar sıhhatte çöküşün üstünü örtmek isteyenlerdir, bu hukuksuzluğu yaratanlar TTB’yi etkisizleştirmek isteyenlerdir, bu hukuksuzluğu yaratanlar TTB’yi susturmak isteyenlerdir.
“İKTİDAR TTB MERKEZ KURULU ÜYELERİNİN TÜMÜ HAKKINDA SORUŞTURMA AÇTI”
*Meslek örgütümüzün bedellerine, mesleksel bağımsızlık prensiplerine yöneltilen bu cins antidemokratik müdahaleleri topluma verilmiş bir gözdağı olarak görüyoruz.
*Üstelik mevcut iktidar bununla yetinmemiş TTB Merkez Kurulu’nun (MK) vazifeden alınması için davaname düzenlemiş ve son süreçte de Merkez Kurulu üyelerinin tümü hakkında soruşturma açmıştır. Bütün bu gelişmelerden anladığımız TTB’nin örgütsel bütünlüğünün tehdit altında olduğudur.
“TTB KAPATILSIN DAVETLERİ TESADÜF DEĞİL”
*Hiç kuşku yok ki ‘TTB kapatılsın, ismi değiştirilsin, yöneticileri tutuklansın’ davetleri tesadüf değildir. Bugün burada yargılanan bilimsel bilgiyi hiçbir siyasi hesap peşinde olmadan şeffaf biçimde toplumla paylaşan, toplumsal olandan yana, kamusal çıkarlarımız doğrultusunda sıhhat siyasetlerini savunanlar, piyasalaştırılmış sıhhat ortamında şiddet ve mobbinge karşı uğraş edenler, tabiplerin emeğini, haklarını savunanlardır.
*Hakikatin peşinde koşanları, toplumun sıhhatini gözetenleri, tabiata tüm canlılara sahip çıkanları kamuoyu çok düzgün bilmektedir.
*Merkez Kurulu Liderimiz Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın hür bırakılmamış olması, meslek örgütümüze ve yöneticilerine bu düşmanca tavır TTB’nin güçten düşürülmesi, sessizleştirilmesi, sıhhat ortamına dair kelam üretmemesi karşılığını bulmayacaktır.
“GİDERLERSE GİTSİNLER, DİYENLERE İNAT…”
*Zira TTB ve tabip odaları bağımsızlık ve barıştan yana bir tavırla geçmişten bu yana kimlerin iktidarda olduğuna bakmaksızın tabipler için doktorlarla birlikte çaba etmişler, etik-bilimsel temellerle savundukları hekimlik kıymetlerinden vazgeçmemişlerdir.
*’Giderlerse Gitsinler’ diyenlere inat sıhhatimize, yarınımıza, demokrasiye sahip çıkacağız. Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı derhal özgür bırakılmalı, TTB üzerindeki baskılar son bulmalıdır.”
“TUTUKLULUK DEVAMI KARARININ MÜNASEBETİ MAKUL SÜREYİ AŞMAMASI”
Açıklamanın akabinde davayı pahalandıran Fincancı’nın avukatlarından Oya Meriç Eyüboğlu şunları söyledi:
*Bir hafta olmadan ikinci duruşmaya geldik. Bugün bu davanın biteceğini düşünüyorduk, birebir vakitte doğal ki sevgili Şebnem Hocamızı alıp birlikte gitmek hayali kurarak geldik buraya.
*Tutukluluk halinin devamına karar verdi mahkeme. Tutukluluk halinin devamına niçin karar vermiş? Söylüyorum size buradan, ‘Tutuklulukta geçen mühlet makul süreyi aşmamış’, az yatmış. 2 ay ne ki Türkiye’de? Alışılmış ki cezaevine girenin çok uzun müddet kalması gerekiyor.
*Alışık olduğumuz, daima gördüğümüz örnekler de bunu söylüyor. İşte bu nedenle tutukluluk halinin devamına karar verilmiş durumda. Bugün evrak kararı çıkarılmadı. Yeniden çok kısa bir mühlet sonraya bırakıldı.
*Böylece Şebnem Hoca’nın Bakırköy’de mi, Sincan’da mı kalacağı ve bu azaba dönen seyahatlere ait neler yaşayacağına ait diğer bir meseleyle karşı karşıya bırakıldık. Fakat yetmedi, geçen duruşma günü 23 Aralık günü biz duruşmadayken tekrar bu davayı açan iddianameyi düzenleyen savcı tarafından Şebnem Korur Fincancı ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Kurulu Üyeleri hakkında yeni bir soruşturma başlatıldığını öğrenmiştik.
*Bugün elbette aklımıza geldi, bu ülkede bu topraklarda yaşarken aklımıza gelmez mi? Şebnem Korur Fincancı’yı cezaevinin önünden bırakıp biz onu karşılarken sanki ‘Başka bir evrak açtık diye geri mi alacaklar’ diye.
“DUVARLARINIZ VIZ GELİR VIZ”
*Şimdi 10 gün sonraya bırakılan bu duruşma için pek çok gibisi soruyla, telaşla, telaşla, hukuka ve mahkemeye güvensizlikle ayrılıyoruz buradan.
*Elbette ki bunu yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz. Şebnem Korur Fincancı dostları bu ısrarlarından vazgeçmeyecek. Esasen söylenmesi gereken kelamı de Şebnem hoca söyledi. Onun kelamıyla bitireyim, ‘Duvarlarınız vız gelir vız. (ANKA)
