Sıla Koçak, ağustos ayında Yusuf Gürkan Koçak ile evlendi. Sıla Koçak, evliliğinin çabucak akabinde eşinden şiddet görmeye başladı. Bunun üzerine eşi hakkında uzaklaştırma kararı aldırıp, annesinin konutuna döndü. Sıla Koçak, 9 Aralık’ta eşinin konuşma mazeretiyle çağırması üzerine tekrar meskene gitti.
Sıla Koçak, yaşanan tartışmanın akabinde 5’inci kattaki meskenin penceresinden düşerek ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Sıla’nın bedeninin çeşitli yerlerinde kırıklar oluştu. Hastanedeki tedavisinden sonra taburcu edilen Sıla’nın meskende tedavisi sürüyor. Şu anda yürüyemeyen Sıla Koçak, eşinin kendisini pencereden attığını ileri sürerek şikayetçi oldu.
Gözaltına alınıp tutuklanan Yusuf Gürkan Koçak ise polisteki tabirinde, dışarıya çıkmaması için eşini konuta kilitlediğini, akabinde eşinin pencereden atladığını sav etti.
‘HAYATIMI ZİNDAN ETTİ’
Sıla Koçak, eşinin uyuşturucu kullandığını, tekraren kendisine şiddet uyguladığını ileri sürerek, “Ben evdeyken yattığım yerde yatağımı yaktı. Daha evvel de beni camdan sarkıttı. Ben alt katın balkonundan içeriye girdim. En son olayda beni çağırdı, ‘dövmeyeceğim’ diye yemin etti. İnandım, gittim. Tartışmaya başladık. Beni cama çıkardı. Düştüğümde yanında arkadaşı vardı. Beni yatağa hapsetti, ayaklarıma platin takıldı, omuriliğim, kalçam, çenem kırık.
Ayağa kalkamıyorum, ağzımda diş kalmadı. Daima şikayetçi olduk. Ben ölmek istemiyorum. Can güvenliğimiz yok. Eski hoşluğumdan eser kalmadı. Beni bu hale getirdi. Yataktan kalkıp kalkamayacağım belirli değil. Ölmek istemiyorum. Daha 19 yaşındayım, hayatımın baharındayım. Benim canım yandı oburlarının canı yansın istemiyorum. Ben ‘her an bu kere beni öldürecek mi’ endişesiyle burada yatıyorum. Ben hayallerimi yaşamak için evlendim; ama bana hayatımı zindan etti. 4 ayı bana cehennem etti” dedi.
Anne Gülsenem Doğan ise kızının hayatının karardığını belirterek, “Benim kızıma kıydı, ona da kıysınlar. Kızım ayağa bile kalkamıyor. Cezasını çeksin istiyoruz” diye konuştu. (DHA)
