Tekirdağ’da, “sahte doktor” soruşturmasında tutuklanan Ayşe Özkiraz hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelinin birçok kere ameliyatlara katıldığının belirlendiği bildirildi.
Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Çerkezköy Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Özkiraz’ın Çerkezköy Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. M.K’yi ziyaret ederek Çapa Tıp Fakültesinden birincilik ile mezun olarak pratisyen tabip olduğunu, Tıpta Uzmanlık İmtihanına girerek 81 puan aldığını, çocuk cerrahisi kısmında uzmanlık tercih edeceğini, bu sebeple kendisinden çocuk cerrahisi hakkında bilgi almak istediğini söylediği belirtildi.
Özkiraz’ın sunduğu imtihan sonuç dokümanı ve Çapa Tıp Fakültesinde çekilmiş fotoğraflarını, plaketlerini, muvaffakiyet evraklarını M.K’ye gösterdiği, bu sebeple birtakım günlerde muayene sırasında M.K’nin yanında bulunduğu, muayene olan çocuklara şeker, çikolata üzere ikramlarda bulunduğu istikametinde hata ihbarı yapılması üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı aktarılan iddianamede, şahit V.C’nin şikayet ve eklerinin de soruşturma belgesine eklendiği kaydedildi.
İddianamede, Özkiraz’ın ameliyatlara girdiği, hastane işçisinin şüphelinin tıbbi bilgisinin yetersizliği ve daima hastanede sabahlaması sebebiyle artan kuşkuları üzerine yapılan araştırmada, bu kişinin düzmece diploma tesis numarası ile oluşturduğu kaşeyi bastırarak hastanede geçersiz vazife aldığının belirlendiği aktarıldı.
Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde misyonlu Dr. M.K. tıbbi sekreter T.A. ve şüphelinin erkek arkadaşı olduğu belirtilen C.T.K. ve V.C’nin şahit sıfatıyla beyanlarının alındığı belirtilen iddianamede, şahit beyanlarında hekim sıfatıyla isimleri geçen F.G. ve S.U. hakkında gözaltı kararı verildiği söz edildi.
ARKADAŞINI AMELİYATHANEYE ALMIŞ
İddianamede, şahit M.K’nin beyanında, şüphelinin vakit zaman muayenesine gelerek muayeneleri izlediğini, lakin rastgele bir müdahalede bulunmadığını, birden fazla vakit kendisine ilişkin steteskopu boynuna taktığını, hastane üniforması ile dolaştığını, vakit zaman ameliyatlara gözlemci olarak katıldığını söylediği aktarıldı.
Tanık V.C’nin sözünde şüpheliyle toplumsal medyadan tanıştığını, şüphelinin kendisini Çapa Tıp Fakültesi mezunu olarak tanıttığını, vakit zaman Çerkezköy’e şüpheliyi ziyarete geldiğini, şüphelinin bu ziyaretlerde kendisini hastanede karşıladığını, bir kere de ameliyat odasına aldığını, vakit zaman yaptıkları manzaralı görüşmelerde ameliyat odasından imgeler paylaştığını söylediği belirtildi.
EVİNDEN ÇOK SAYIDA KİMLİK KARTI ÇIKMIŞTI
Özkiraz’ın ikametinde yapılan aramalarda “ameliyathane dışında giyilmez” yazısı bulunan cerrahi kıyafet, tabip önlüğü, cerrahi kıyafetler, steteskoplar, damar yolu enjeksiyon ucu, enjeksiyon ucu, neşter, ismine düzenlenmiş İstanbul Üniversitesi öğrenci kimlik kartları, 2 adet ismine düzenlenmiş İstanbul Tıp Fakültesi intorn hekim kimlik kartı, ismine düzenlenmiş İstanbul Üniversitesi işçi kartı, ismine düzenlenmiş Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi işçi kimlik kartı, ismine düzenlenmiş Ankara Kent Hastanesi işçi kimlik kartı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Ana Bilim Kısmı Nefroloji Anabilimdalı Servisine ilişkin kart, tıp kitapları ele geçirildiği iddianamede yer aldı.
Şüpheli Ayşe Özkiraz savunmasında 8 yıldır Çerkezköy ilçesinde ikamet ettiğini, liseyi Veliköy’de okuduğunu, ailesinin baskısından korktuğu için etrafına Çapa Tıp Fakültesini kazandığını söylediğini, ailesinin imtihan sonuç dokümanını görmek istediğinde de gerçek imtihan sonuç evrakı üzerinde telefonda oynama yaparak düzmece bir imtihan sonuç dokümanı hazırlayıp ailesine gösterdiğini söylediği aktarıldı.
SAHTE TABİBİN İFADESİ
Özkiraz savunmasında şunlara yer verdi:
“Fatih Gazi Özel Kız Öğrenci Yurduna gidip Nurten isimli vazifeli bayana kendimi tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttım. Benden bir ekip resmi dokümanlar istendi. İstenen evraklardan yalnızca öğrenci evrakını daha sonra getireceğimi beyan ettim. Yurda yerleştim. Sonraki süreçte de daima olarak getireceğim diyerek bu şahısları oyaladım. Yurda yerleştikten sonra soy ismini bilmediğim Sena ve Ayşe Süzen isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri ile kaldım. Okula girebilmek için İstanbul Eminönü semtinde bir pasajda öğrenci kimlik kartı bastırdım. Bu kartların üzerine Ayşem Özkiraz yazdırdım. Okula girerken bu öğrenci kartlarını gösterip girdim. Ankara Kent Hastanesi, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi işçi kimlik kartlarını da bastırdım lakin bunları hiç bir yerde göstermedim.”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde hemşire ve işçi olan şahıslarla tanıştığını ve bunlara kendini tabip olarak tanıttığını aktaran Özkiraz, şu tabirleri kullandı:
“Bu şahıslarla vakitle arkadaş olduk. Vakit zaman İstanbul’dan Çerkezköy’e geldim. 2021 yılının kasım ayı içerisinde annemin hastalanması üzerine Çerkezköy Devlet Hastanesine getirdim. Burada Necip Özdemir isimli acil tabibine kendimi tabip olarak tanıttım. Bir kaç kere daha Çerkezköy Devlet Hastanesi acil kısmına geldim, acilde vakit geçirmek istediğimi söyledim. F. Ç. isimli hekim bana müsaade verdi. Acilde bulunduğum vakit zarfında hasta muayene etmedim. Lakin muayeneleri izledim. 2022 yılı Haziran ayı içerisinde Çerkezköy’e geldim. Çocuk cerrahı olmak istediğim için Çocuk Cerrahı olan Dr. M.K’nin odasına gittim. Sekreter ile görüşüp kendimi tıp fakültesinden mezun tabip olarak tanıttım. Bir mühlet sonra Dr. M.K ile görüştüm. Kendimi Çapa Tıp Fakültesi mezunu hekim olarak tanıttım, ayrıyeten TUS imtihanında 81 puan aldığımı söyleyip TUS imtihan sonuç dokümanını gösterdim. Dr. M.K yanına gidip gelebileceğimi söylemesi üzerine Çerkezköy Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Kısmına gidip gelmeye başladım. Burada muayenelere katıldım. Çerkezköy Devlet Hastanesindeki tüm cerrahi branşların hekimleri ile bağlantı kurdum. Bir çok defa ameliyatlara izleyici olarak katıldım Ameliyattan sonra yapılan dikiş süreçlerini şahsen yaptım. Bu süreçlerden Dr. M.K’nin haberi vardı. 12 Kasım’da sekreter beni hastaneye çağırdı. Hastanede gerçek adımı, ne iş yaptığımı, ailemin nerede yaşadığını sordu. Ardından palavra söylediğimi anladıklarını fark ettim. Sonra Dr. M.K. ile görüştüm her şeyin palavra olduğunu söyledim. Bu mühlet içerisinde kimseyi maddi olarak mağdur etmedim. Tıp fakültesini kazanamadığım için ailemden korkarak palavra söyledim. Sonra bir sarmalın içerisine girip çıkamadım. Pişmanım. Atılı suçlamayı kabul ediyorum.”
İddianamede, kuşkulu Ayşe Özkiraz’ın banka hesap hareketleri üzerinde yapılan incelemede üzerine atılı cürümlere temas eden rastgele bir hesap hareketinin bulunmadığının anlaşıldığı belirtildi.
AMELİYATLARA KATILMIŞ
İddianamenin genel kıymetlendirme kısmında Özkiraz’ın yalnızca hasta muayene etmekle kalmayıp şahsen ameliyatlara katılarak hastalar üzerinde dikiş süreci yaptığının tespit edildiği, alınan savunmasında da bu hususu ikrar ederek ameliyattan sonra hastalara dikiş attığını beyan ettiği, ayrıyeten yeniden şüphelinin telefonu üzerinde yapılan uzman incelemesi sonrasında tespit edilen manzaralardan, şüphelinin birçok sefer farklı branşların ameliyatlarına katıldığı, bu ameliyatların bir kısmının çocuk cerrahisi kısmı, bir kısmının ise bayan doğum hastalıkları kısmına ilişkin ameliyatlar olduğu tespitine yer verildi.
Görüntüler üzerinde yapılan inceleme sonrası hazırlanan eksper raporu içerisinde bulunan manzaralar tetkik edildiğinde şüphelinin katılmış olduğu ameliyatlarda sezaryenle doğum ameliyatı, apandisit ameliyatı, yeniden ameliyat masasında yatan hastanın başında tek başına dikiş yaptığına dair manzaralar, şüphelinin üzerinde resmi kurum yaka kartı olduğu halde Çerkezköy Devlet Hastanesi Acil Servisi girişinde çekilen fotoğrafı, öbür hastane personellerince şüpheliye eldiven giydirilip dezenfektan yaptırılarak ameliyata hazırlandığına ait manzaraların tespit edildiği belirtildi.
Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Şehzade Mustafa Sevban Atalay, Özkiraz’ın “1219 sayılı Kanuna aykırılık”, “Resmi dokümanda sahtecilik”, “Özel dokümanda sahtecilik” cürümlerinden cezalandırılması ve TCK’nın 53 unsuruna taammüden işlenen bir kabahatten dolayı mahpus cezasına mahkum olunması durumunda, mahkum olunan mahpus cezasının infazı tamamlanıncaya kadar belirli hakları kullanmaktan mahrum bırakılmasını talep etti.
