28 Şubat davasında müebbet mahpus cezasına çarptırılan ve Sincan Cezaevi’nde hayatını kaybeden Korgeneral Vural Avar’ı, en son CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ile CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ziyaret etti. CHP Cezaevi Kurulu üyesi vekiller, Avar’ı gördüğünde demans hastalığı yeni başlamıştı. “Buradan yaşlılıktan, hastalıktan değil FETÖ’cülerin kurduğu kumpas davasından beraat ederek çıkmak isterim” diyen Avar, Hakverdi ile Kılıç’a şunları söyledi:
Ali Haydar Hakverdi
EŞİME AŞIĞIM
“Benim eşim de subay, ikimiz de ülkemize tam vakitli hizmet edebilmek için çocuk yapmadık. Daima alanda çalıştık. Yan yana olacağımız bir emeklilik yaşayacağız derken bunlar başımıza geldi. Kabul edemiyoruz. Hala çok aşığım eşime. Onunla farklı kalmak ve onun üzülmesini istemiyorum. Yaşımdan ya da hastalıklarımdan ötürü değil, hiçbir kabahatimiz olmadığından, tam bir kumpas davası yüzünden haklarımız elimizden alındığı için çıkmak istiyoruz buradan.” Hakverdi ise ziyaretle ilgili “O periyot paşaların hepsini ziyaret etmiştik. Arkadaşlarının isimlerini hatırlayamayanlar, tek başına yemek yiyemeyenler vardı” dedi.
ÖÇ ALINIYOR
Hakverdi SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Geçen süreçte hayatını kaybedenler ya da tahliye edilenler oldu. İktidar öç almak için bu insanları orada tutuyor. Devlet öç almaz. Hukuken bu yaşlarda bu türlü sıhhat sorunu olanları kesinlikle son vakitlerini aileleri ile geçirmesine müsaade verilir. Bu şartlarda tahliye edilmeleri gerekirdi. Tahliye edilmelerine karar verebilecek düzenekler iktidardan çekindiği için gerçek raporları veremiyorlar.”
28 Şubat davası için “Kumpas” diyen İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ise Avar’ın vefatıyla ilgili sessizliğe büründü. AKP’ye transfer olan Çelebi, geçen yıl yaptığı açıklamada, “Savcısı, şahidi, uzmanı FETÖ olan bir dava kurgulanmış. 80 yaşındaki insanların ölmesi mi bekleniyor. AYM tekrar yargılama demeli. Hukukun önüne geçen helalleşme olmaz” demişti.
SON SEYAHATİNE BUGÜN UĞURLANIYOR
Emekli Korgeneral Vural Avar için bugün Ankara Kocatepe Mescidi’nde cenaze merasimi düzenlenecek. Avar, öğlen namazının akabinde kılınacak cenaze namazı sonrası Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Avar’ın eşi emekli albay Tuna Avar verdiği mevt ilanında, “Eşime yapılan haksızlık ve adaletsizlikleri, asla unutmayacağım. Ruhu şad olsun, ışıklar içinde uyusun” diye yazdı.
Korgeneral yazan mektubu verilmedi
Emekli Korgeneral Vural Avar’ın, 28 Şubat Davası’ndan aldığı mahkumiyet sonra rütbesi “Er” olarak düşürüldü. Avar için cezaevine gönderilen ve üzerine ‘’Korgeneral” yazan mektupların da kendisine verilmediği öğrenildi. 1938’de Bitlis’te doğan ve hem dedesi hem de babası asker olan Avar, Albay rütbesinden emekli olan Tuna Avar ile 63 yıldır evliydi. 1998’de Korgeneral rütbesinden emekli olan ve geçen yıl 20 Ağustos’ta tutuklanan Vural Avar bir yılı aşkın vakittir cezaevinde bulunuyordu.
11 hekim bir ay evvel Vural Paşa için ‘Cezaevinde kalabilir’ teşhisi koymuş
Korgeneral Vural Avar hakkındaki 22 Kasım 2022 tarihli, 11 hekimin imzasını taşıyan raporda, cezanın ertelenmesinin gerekmediği, cezanın cezaevinde infazının hayati bakımdan bir tehlike arz etmeyeceği belirtiliyor. Sıhhat Bakanlığı Ankara Kent Hastanesi’nden verilen raporda, Konsey Lideri Prof Özcan Erel, Başhekim Prof. Ercan Yeni ile Başhekim Yardımcısı Uzman Hekim Mehmet Arıkan, Prof Mehmet Keşkek, Prof. Ali Sami Berçin, Prof. Parıltı İrem Uçkun, Doçent Şule Bilen, Doçent Ali Utkan, Doçent Hasan Kaya, Doçent Güneş Arık ve Doçent Cemile Sevgi Polat’ın imzası yer aldı. Rapora nazaran, Sincan Kapalı Cezaevi Müdürlüğü, İnfaz Kanunu’nun 16. Unsuru yeterince, Avar’ın infazının ertelenmesinin gerekip gerekmediğini, cezaevinde kalmasının hayati tehlikeye neden olup olmadığını sordu.
Avar’ı, 11 Ekim’de heyet muayene etti. Psikiyatri sıhhat şurası, Avar’ın algısında patoloji saptamadı, yansılarını doğal buldu. Nöroloji notuna nazaran takviyesiz ayağa kalktığı belirtilen Avar’ın mesane duvarında kuşkulu kalınlaşma dikkat çekti. Raporda, “Bilinç açık, işitme kaybı nedeniyle zorlanıyor. Konuşma normal” sözü yer aldı. Kararda ise şu tespitler yer aldı: “1-Hapis cezasının tehirinin gerekmediği, 2-Cezasının cezaevinde infazı halinde hayati bakımdan bir tehlike arz etmeyeceği, 3-Maruz kaldığı ağır bir hastalık olmadığı, hayatını yalnız idame ettirebileceği, 4- Ceza tehiri gerektirir bir hastalık olmadığı, 5- Anayasa’nın 104/2-b hususunda (Cumhurbaşkanının af yetkisi) yazılı kocamışlık hali olduğu tıbbi kanaatine varılmıştır.”
