Göreve getirildiği günden beri gündem ve tenkitlerin amacı olan açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, dikkat çeken sözler kullanmaya devam ediyor.
Nebati’nin daha evvel katıldığı bir televizyon programında, “Ekonomi sayı işi, iktisat temenni işi, iktisat inanç işi, iktisat istikrar işi , iktisat beklenti işi, iktisat gözlerdeki ışıltıdır. Benim gözlerimdeki ışıltıyı arkadaşlarım görüyor” biçiminde yaptığı açıklama toplumun neredeyse tamamı tarafından reaksiyonla karşılanmış ve uzun müddet konuşulmuştu.
EYT’liler hakkında da yeniden tartışılacak bir demeç veren Nebati sorulan, “EYT düzenlemesi Hazine’ye takıldı deniyor lakin..?” sorusu üzerine “EYT.. EYT mi?” diye karşılık vermişti.
Asgari fiyat artırımı için de söylediği, “Asgari ücretliye de, memura da, emekliye de ne verilse haklarıdır.
Dar gelirliye, yoksul fukaraya vermek rahmet getirir” kelamları gündem oldu.
Vatandaşın mana veremediğini ve bir devlet bakanından beklenmeyecek seviyede olduğunu belirttiği kelamlar reaksiyon çekti.
Biz de İstanbul Beşiktaş Meydanı’nda minimum ücretliler için yaptığı son açıklamayı vatandaşlara sorduk.
Verilen karşılıklar şöyle oldu:
“İNSAN YOKSULA BİLE YOKSUL DEMEYE UTANIYOR”
İbrahim Tayfun Giray: “Nasıl değerlendireyim bilmiyorum, söyleyecek kelam bulamıyorum. Bu türlü bir açıklama kimseden beklenmez. Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanından… Hiç kimseden bu türlü bir şey beklenmez. İnsan yoksula bile yoksul demeye utanıyor bir yerde. Ben anlamıyorum nasıl bir zihniyettir… Nereye geldik? Nasıl geldik? Kimler bizi bu hale getirdi? Nebati karşımda olsa gözümün içine bak derdim, anlarsa anlardı tahminen.”
İbrahim Tayfun Giray
“NORMAL, ARTIK KOMİK GELİYOR”
Resul Emin Kaya: “Artık komik geliyor bu türlü şeyler. Bundan evvel de ‘Dolarla mı maaş alıyorsunuz?’ diyen bir bakanımız vardı. Ülke yoksul ve varlıklı bir kısım olarak ikiye ayrılmış durumda. Ülkede yaşamak her açıdan zorlaştı. Beşerler yoruluyor artık, tükeniyor. Bunlardan bu türlü bir açıklama beklerim zira onlar artık başka bir kesim.”
“NEBATİ BEYEFENDİ DERSİNE YETERLİ ÇALIŞMAMIŞ”
Keramettin Uçar: “Çok enteresan bir konuşma olarak değerlendiriyorum. Sayın Hazine Bakanımız Nebati Beyefendi derslerine yeterli çalışmamış. Bu halkı da incelememiş, hangi koşullarda olduğunu da bilmiyor herhalde kendisi rahat olduğu için. Bir bakanın dar gelirliler hakkında ‘Fakir fukara’ diye bahsetmesi aklıma gelmezdi, mümkün değil.”
Keramettin Uçar
“KENDİLERİNİN ÇOK RAHMET GÖRDÜĞÜ AŞİKAR”
Doğacan Şimşek: “Kendilerinin çok rahmet gördüğü aşikar! Her türlü yollarla rahmeti arıyorlar! Allah iyi rahmet versin onlara, dar gelirliye de kolaylıklar diliyorum.”
“DALGA GEÇİYOR”
Şevket Cümbe: “Bence palavra söylüyor, EYT’liye bir şey çıkartmadı ki minimum ücretliye, dar gelirliye deva olsun. EYT sorulduğunda dalga geçti. Dalga geçiyor, ‘Gözümün içine bakın, ışıltıyı görün’ diye.”
“AZ YESİNLER VATANDAŞA VERSİNLER”
Ahmet Köksal: “Açlık sonu 10 bin lira olmuş, kendileri az yesinler. Vatandaşın halini düşünsünler, vatandaşın yüzü gülmüyor. Az yesinler vatandaşa versinler… Her şeye yüzde 300 artırım oldu.”
“ALLAH ONA DA RAHMET GETİRSİN”
Füsun Kandemir: “İnşallah Allah ona da bugünleri gösterir! Allah ona da rahmet getirsin!”
Füsun Kandemir
“AÇIKLAMA MAKUS NİYETLİ DEĞİL”
Emin Duran: “Bunu neye nazaran pahalandırmak gerekiyor? Şahsına nazaran mi, dine nazaran mi? İslam’a nazaran mi yahut yaşadığımız hayata nazaran mi? Buna nazaran kıymetlendirmek gerekiyor bence. Açıklama makus niyetli değil.”
“KENDİ İSTEKLERİ ÜZERİNE SÖYLEDİĞİ KELİMELER”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Nebati Beyin söylediği her şey kendi istekleri, kendi doğrulukları üzerine söylediği sözlerdir. Şayet halk geçinebiliyorsa, kendisi de halkın aldığı maaş fiyatlarından kendilerine değerlendirmeler yapsınlar.”
“SÖZÜN BİTTİĞİ YER BURASI”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Allah aşkına bunun pahalandırılacak bir tarafı var mı? Bir bakandan bu türlü bir açıklama asla beklemezdim, olmaz bu türlü bir şey. Dikkate bile almadım kelamın bittiği yer burası.”
“RESMEN BİTTİK”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Maliye Bakanı Nebati Beyefendi, kendine nazaran bir Türkçe ile hareketler yapıyor. Bu ülkenin halini görüyor, gördüğü halde şöyle olacak bu türlü olacak… Öykü hepsi. Ben bir emekliyim, emekliliğimle nasıl geçineceğim? Bir kira kaç para olmuş? Kendisi biliyor, bildiği halde neden insanları bu hale sokuyor? Resmen bittik.”
