Gökova Körfezi kıyısında her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Akyaka’da tarihi alanların gün yüzüne çıkarılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Muğla Valiliği koordinesinde çalışma yürütülüyor.
Idyma Antik Kenti yakınlarındaki Orta Çağ’dan kalma kale surlarında sürdürülen hafriyat çalışmalarında bulunan eserler de bölgenin tarihine ışık tutuyor.
Kazı Lideri ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Baran, bölgede hafriyat çalışmalarının iki yıldır kesintisiz devam ettiğini söyledi.
Orta Çağ kalesinin duvarlarında hafriyat ve sağlamlaştırma çalışması yaptıklarını anlatan Baran, kalenin bulunduğu alanın Idyma Antik Kenti’nin bir mahallesi olduğunu ve günümüzden 2 bin 700 yıl öncesine kadar kesintisiz süren bir yerleşim bulunduğunu tespit ettiklerini lisana getirdi.
Güney yamaçlar boyunca aşağı kısımda bulunan bugünkü Azmak Deresi’ne gerçek yerleşimin evreler halinde devam ettiğini ve akarsuyun bulunduğu kısmın de antik çağlarda deniz olduğunu belirten Baran, yerleşimin de deniz kıyısında bir liman yerleşimi olduğunu belirlediklerini söz etti.
“TÜNEL BULDUK”
Baran, “Kazı çalışmalarıyla kalenin 11. yüzyılda garnizon olarak inşa edildiğini, kısa bir mühlet sonra Selçuklu beylikleri tarafından ele geçirildiğini ve kalenin son halinin bir yerleşim haline geldiğini gördük. Bölgenin güney kısmında ise kaledeki askerlerin, düşmana görünmeden pak suya gizlice ulaşmak için kullandıkları düşünülen bir tünel bulduk. Tünel, Bayan Azmağı Deresi’ne bakan kısımda toprak altında yer alıyor. Tünelin 20-30 metrelik kısmı çok âlâ korunmuş. Tünelin kalan kısmında hafriyat ve tamir çalışmaları yaptık.” diye konuştu.
Prof. Dr. Abdulkadir Baran, tonozlu tünelin 60 metre uzunluğunda, 2 metre genişliğinde ve merdivenli olduğunu kaydetti.
MECLİS BİNASI VE TAPINAK GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI
Idyma Antik kentinde yürütülen hafriyat çalışmalarında meclis binası ve tapınağın dagün yüzüne çıkarıldığını anlatan Baran, şöyle devam etti:
“Bu alandaki yerleşimin Roma Periyodu ile terk edildiği ve buradakilerin Akyaka’daki denize yakın kısımlara yerleştiğini belirledik. Orta Çağ kalesinin alt katmanlarında yürüttüğümüz hafriyatlarda 2 bin 700 yıl öncesinden günümüze izler taşıyan çok sayıda kalıntıya ulaştık. Kalenin alt kısımlarında yürütülen hafriyatlarda bulunan kalıntılar, antik Karya kültürünü ve sonraki periyotları yansıtan seramikler, bize buradaki ömrü çok net gösteriyor. Bunun haricinde çıkan sikkeler, günlük hayatta kullanılan metal buluntular o periyodun ömrü ve kültürel yapısı hakkında da bilgi veriyor. Buluntular temizlenerek Muğla Müzesi’ne gönderiliyor.” (AA)
