Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı Toplantısı’nda; YÖK Lideri Erol Özvar, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Lideri Dr. Muhammed Adak, YÖK Yürütme Heyeti Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ile ihtisaslaşma misyonu üstlenmiş 22 üniversitenin rektörü ile rektör yardımcıları bir ortaya geldi.
Toplantıda konuşan YÖK Lideri Özvar, gerek araştırma odaklı gerek bölgesel kalkınma odaklı gerekse öbür üniversiteler ortasında katı ayrım yahut kümeleşme gözetmediklerini söyleyerek, şu tabirleri kullandı:
*Daha çok kurumlar ortası bir rol paylaşımı gözetiyoruz. Kurumsal çeşitliliğin kısa ve uzun vadede hem bölgelerimizin hem de ülkemizin gelişimi için hayati olduğunu tabir etmek isterim.
*Kaynakların sonlu, gereksinimlerin farklı ve beklentilerin çeşitli olduğu, erişimin tarihte görülmemiş biçimde arttığı günümüz kitlesel yükseköğretim arenasında tek tipleşmiş bir yükseköğretim yapısının ne topluma ne iş dünyasına ne de ülkenin geleceğine bir katkısı olacağını düşünmüyorum.
*Kurumsal tek tipleşmeyi bir manada kaynak israfı olarak da görüyoruz. Bu nedenle kurumsal çeşitlilik bizim birincil önceliklerimiz ortasındadır.
*Bu kapsamda bölgesel kalkınma üniversitelerimizin bölgelerine getirecekleri dinamizm ve sağlayacakları yararları çok önemsiyorum.
Erol Özvar, bölgesel kalkınma üniversitelerinin bulunduğu bölgeyi uygun tahlil etmesi, bölgenin ve toplumun gereksinimlerinin neler olduğunun göz önünde bulundurulması; bu kapsamda üniversitelerin bölgeye ve topluma sunabilecekleri her türlü eğitim, araştırma ve iş birliğinin kıymetlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
‘3’LÜ SARMALA TOPLUMU DA ENTEGRE ETMENİZ ÖNEMLİ’
Özvar, bölgesel kalkınma üniversitelerinin rektör ve rektör yardımcılarına hitap ederek,
şu tabirleri kullandı:
*Kurumlarınızda, bu süreçlerin takibiyle görevlendirilmiş fonksiyonel düzenek ve ünitelerin kurulmasını önemsiyorum. Bölgesel iş birliğinin sonları oluşturulurken üçlü sarmal yani devlet, üniversite ve sanayi iş birliğini bir adım öteye götürerek bu sürece toplumu da entegre etmeniz çok değerlidir.
*Bu üçlü sisteme toplumu da dahil ettiğinizde kuracağınız dörtlü sistem, sağlıklı bir iş birliği gerçekleştirmeniz için kolaylaştırıcı olacaktır. Bu sayede yükseköğretim kurumlarınız, devlet-özel dal kuruluşları, iş dünyası ve toplumla bütünleşik bir mekanizmayı oluşturabileceklerdir.
*Bu düzenek ve süreçlerin düzgün bir biçimde işlemesi sonucunda üniversiteleriniz, devlet ve özel dal kuruluşlarıyla uyumlu, iş dünyasının bilgi ve insan kaynağı gereksinimlerine süratli yanıt verebilen, toplum beklentilerini karşılayan ve bu sayede bölgesel kalkınmanın ve münasebetiyle ulusal kalkınmanın önünü açan kuruluşlar haline gelebilecektir.
‘DİĞER ÜNİVERSİTELERLE İŞ BİRLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ’
Üniversiteler ortasındaki misyon farklılaşmasının, onları birbirinden uzaklaştırması ve katı lig oluşturması olarak algılanmaması gerektiğine dikkat çeken Özvar, “Farklı yapı ve misyondaki üniversitelerimiz farklılıklarıyla ve sahip oldukları önceliklendirmelerle birlikte bir bütünün yani Türkiye yükseköğretim sisteminin fonksiyonel bir kesimini oluşturmaktadır. Bu nedenle bölgesel kalkınma üniversitelerimizin araştırma üniversitelerimizle öbür devlet ve vakıf üniversitelerimizle iş birliğini de önemsiyoruz. Burada bilgi transferinden araştırma ve eğitim iş birliklerine kadar geniş bir spektrumu kastediyorum” diye konuştu.
YÖK Lideri Özvar, ‘Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Programı’ kapsamındaki 22 üniversitenin, toplam üniversite sayısının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturduğunu da kaydetti. (DHA)
