[ad_1]
Aksi olması da düşünülemezdi zati. Zira “40 yılda bir” gerçekleşecek bir olay yaşanıyordu. Bunu kaçırmak olmazdı.
Bütün dünyanın en çok takip edilen kraliyet ailesinin, en beğenilen bekar üyesi, hayatının aşkıyla evleniyordu.
Üstelik o gün koluna takıp “ölüm onları ayırıncaya kadar” birlikte olma kelamı verdiği genç kız o denli soylu bir aileden gelmiyordu… Sıradan bir ailenin kızıydı.
PERİ MASALININ GERÇEĞE DÖNMÜŞ HALİ OLARAK TARİHE GEÇTİ
Aslında orada olup biten sözün tam manasıyla bir peri masalının gerçeğe dönüşmüş haliydi.
İşte İngiliz kraliyet ailesinin bir numaralı veliahtı Prens William ile orta üst sınıf bir aileden gelen, hiçbir soyluluk unvanı taşımayan Catherine Elizabeth Middleton’ın milyonlarca kişinin ilgi odağı haline gelen yuvası bu türlü kuruldu…
William ile Kate’in düğününün epey ilgi çekmesinin bir diğer nedeni daha vardı. Ondan tam 30 yıl evvel, 1981 yılında babası Charles ile annesi Diana da tıpkı bu türlü dünyanın TV ekranlarından izlediği bir merasimle evlenmişti. Hasılı 29 Nisan 2011 günü yapılan o merasim tarihe geçecek cinstendi.
Zaten o denli de oldu… Düğün o devirde çeşitli kitle bağlantı araçları üzerinden izlenme rekorları kırdı.
Catherine Elizabeth Middleton, milyonların hayatına “peri masallarının prensesi’ olarak girdi.
Herkes bu, yıllarca süren en sonunda da düğüne uzanan aşkın “Onlar erdi muradına… Sonsuza kadar keyifli yaşadılar” diye sürüp gideceğini sanıyordu.
Ama hiç o denli olmadı. Bilhassa 2020 yılında Prens Harry ve Meghan Markle’ın aileden ayrılığıyla başlayan olaylar zinciri, Kate ile William’ın hayatını da olumsuz etkiledi.
Yine de onlar – bilhassa de güya ailenin içine doğanlardan daha soylu görünen Kate- canla başla bozulan, sarsılan aile imajını toparlamaya çalıştı. Her şey de yolunda görünüyordu bu açıdan.
BİR ANDA HER ŞEY DEĞİŞTİ
Kraliçe 2. Elizabeth’in vefatından sonra Galler Prensi ve Galler Prensesi olarak anılan William ile Kate tahta bir adım daha yaklaşmıştı. Hatta herkes Charles’ın kısa müddette tahtı onlara bırakmasını bekliyordu.
İşte tam o sırada yani bu yılın birinci ayında beklenmedik bir fırtına çıktı Mountbatten Windsor ailesinin aslında çok da dingin olmayan denizlerinde.
Ama bu defa dalgalar her zamankinden daha büyüktü… O denli ki aileyi alıp sürükleyecek tipten.
Önce Kate’in karın bölgesinden bir operasyon geçirdiği açıklandı. Akabinde da iki hafta hastanede kalıp sonra da nisan sonlarına kadar konutunda dinleneceği. Daha bunun şoku atlatılmamışken Kral Charles’ın kansere yakalandığı duyuruldu.
Beklenmedik olaylar arkası gerisine geldi. Lakin Kral Charles, önemli hastalığına karşın orta sıra da olsa kamera karşısına çıkıp halka göründüğü için onunla ilgili fazla sorun çıkmadı.
NOEL KUTLAMASINDAN BERİ KATE ORTADA YOK!
Asıl sorun beğenilen gelini Kate Middleton idi… Galler Prensesi Catherine ne ameliyatıyla ilgili şeffaf davrandı ne de 25 Aralık 2023’ten bu yana kendisinden haber bekleyenlere bir “merhaba” dedi…
Zaten bu aileyle ilgili söylenti üretmeye ezelden beri meraklı olanlar da sözün tam manasıyla “meydanı boş bulup” her cins senaryoyu lisana getirmeye başladı.
Önceleri Kate’in kocasından şiddet gördüğünden makûs giden dördüncü hamileliğine, ruhsal buhrandan estetik operasyonların olumsuz sonuçlarına kadar her şey söylendi.
Kate’ten yeniden ses çıkmayınca bu defa söylentiler William ile evliliğinin makûs gittiği, hatta boşanacakları argümanlarına gerçek kaydı.
O İSİM TEKRAR ORTAYA ÇIKTI
Çünkü zati bu hususta ortada yıllardır konuşulan bir husus ve bir isim vardı. William’ın karısı üçüncü bebekleri Louis’ye gebeyken yasak münasebet yaşadığı ileri sürülen Rose Hanbury!
Belki de Kate kısa bir görüntü ya da bir tek kare fotoğraf paylaşsaydı, kendisinden haber bekleyenlere ileti gönderseydi bütün bunlar olmayacaktı. Fakat yalnızca o değil bütün aile hastalık ve ameliyat konusunda sessizliğini korudu.
Sonra Kate “Yapmasa daha iyiydi” dedirten bir adım attı Galler Prensesi.
Geçen pazar İngiltere’de kutlanan Anneler Günü nedeniyle üç çocuğu George, Charlotte ve Louis ile çekilen bir pozunu resmi Instagram sayfasından paylaştı. Bu pozu dünyanın önde gelen haber ajansları da servis etti.
Ama birinci heyecan geçtikten sonra olay beklenmedik bir noktaya yönlendi. Haber ajansları sık yapmadıkları bir şeyi yaptı ve görseli yayından çekti.
ARTIK KRALİYET AİLESİ KUZEY KORE İLE BİREBİR SINIFTA
Sunulan münasebet ise fotoğrafın üzerinde çok “oynama” yapılmış olmasıydı. Yani fotoğraf çok biçimde rötuşlanmıştı.
Üstelik William’ın çektiği ileri sürülen fotoğrafın özgününü de ortaya çıkarmamakta direndi Kensington Sarayı.
Bunun akabinde da Kate yeniden toplumsal medyadan “fotoğraf üzerinde çok rötuş yaptığı için özür dileyen” bir açıklama paylaştı. Kısaca özetlemek gerekirse olay daha da berbat ve içinden çıkılmaz bir hale geldi.
Dünyanın önde gelen haber ajanslarından AFP’nin küresel yöneticisi çıkıp bundan bu türlü İngiliz kraliyet ailesinin kaynağı olduğu fotoğrafların “güvenilmez” olarak görüleceğini ilan etti.
Hatta onlardan gelen fotoğrafların tıpkı Kuzey Kore üzere sert bir diktatörlükle yönetilen ülkelerden gelenlerle birebir sınıfta değerlendirileceğini söyledi.
‘KATEGATE’ OLARAK TARİHE GEÇTİ
Bütün bunların akabinde da Kate’in ya da tahminen de onun ismine oburunun paylaştığı o fotoğraf bir skandala dönüştü.
Tabii ki Kate’in tabirleriyle toplumsal medyada paylaşıldığı akabinde da yeniden ismiyle özür bildirisi yayınlandığı için bu skandalın yaratıcısı olarak da Galler Prensesi Kate tarihe geçti.
Kısaca söyleyelim, yıllardır “masal prensesi” olarak anılan Kate Middleton daha ülkenin tahtına çıkamadan “Skandallar kraliçesi” oldu.
Bu yaşananların akabinde da Kate Middleton’ın iki buçuk aydır ortada görünmemesiyle ilgili argümanlar da “zincirinden boşanmış gibi” arttı, değişik istikametlere gitti.
Bunların kimileri birtakım magazin sitelerinde bile yer aldı. Onları okuyup hayal gücünü besleyenler de teğe bin katarak dudak uçuklatan tezlerde bulundu.
Bütün bunlar aslında mevzunun meraklılarını çok da şaşırtmadı desek yanlış olmaz. Zira bir açıdan bakıldığında hiçbiri “bu kadarı da olmaz” denilecek tıpta değil. Birçok ünlü ailenin geçmişinde olup biten olaylar.
İster misiniz bilhassa Kate’in yarattığı o fotoğraf skandalından yani İngilizce konuşulan ülkelerde artık “Kategate” olarak anılan o Anneler Günü pozu fiyaskosundan sonra daha yüksek sesle ortaya atılan o argümanlara göz atmayı?
“WILLIAM, SEVGİLİSİNİ GEBE BIRAKTI” İDDASI HUDUTLARI AŞTI
Öncelikle şunu söyleyelim ki artık pek az kişi Kate’in hakikaten bir ameliyat geçirdiğine inanıyor. Bütün söylentiler William ile Kate’in evliliğinde önemli bir sorun olduğu noktasında birleşiyor.
Bunlardan birine nazaran William’ın sahiden de aile dostu ve babasının yakın çalışma arkadaşı Marki David Cholmondoley’in karısı Rose Hanbury ile bir münasebeti var.
Üstelik eski bir model olan Rose bu bağlantıdan gebe kaldı. Kocasıyla evliliğinde ikiz erkek çocukları ve bir de kızı olan Rose da William’dan gebe kaldığı bebeğini doğurmaya karar verdi.
Aslında alaka konusunda haberdar olan Kate de sonunda dayanamadı ve bir versiyona nazaran ruh sıhhatini yitirdi, hudut krizi geçirip tedavi görmek zorunda kaldı.
İkinci versiyona nazaran ise Kate hudut krizi geçirmekle kalmadı boşanmaya kalkıştı.
Üçüncü ve son versiyona nazaran bütün bu olayların üzerine Kate, koskoca İngiliz kraliyet ailesine kendisinin onlar için ne kadar kıymetli olduğunu göstermeye karar verdi. Vazifelerinden geri adım attı ve insan içine çıkmamaya bu halde aileyi “dize getirmeye” kalkıştı.
Kulağa nasıl geliyor?
‘KATE’İN İNTİHAR EDEN DAMATLA BAĞLANTISI VARDI’ İDDİASI
Kate’in uzun mühlet ortada görünmemesiyle ilgili ‘insanın yüzüne tokat üzere çarpan’ bir öteki senaryo daha var. Bu da kısa mühlet evvel kendi canına kıyan ailenin damadıyla ilgili.
Kraliçe 2. Elizabeth’in kuzeninin kızı olan Lady Gabriella Windsor’ın 45 yaşındaki kocası Thomas Kingston, geçen ayın sonlarında hayata veda etti.
Önceleri saklı tutulsa da başarılı bir finansçı olan Kingston’ın intihar ettiği ortaya çıktı.
Herkes nedenini merak ederken hem toplumsal medyada hem de kimi magazin sitelerinde bu mevzuyla ilgili dudak uçuklatan teoriler ortaya çıkmaya başladı.
Buna nazaran Kate ile Thomas’ın bilinmeyen bir bağlantısı vardı. Bu ortaya çıkınca Kingston da intihar etti. Hatta polisiye olaylara meraklı olanlar onu William’ın öldürttüğünü olaya intihar süsü verildiğini bile ileri sürüyor.
Görüldüğü üzere Kate ortaya çıkmadığı sürece bu yokluğun nedeni hakkındaki argümanlar da istikamet değiştirip tahminen de ailenin “keşke bunu yapmasaydık” dediği bir çehreye büründü.
AİLENİN AĞZINI BIÇAK AÇMIYOR
Aile demişken… Kendilerini bir “şirket” olarak tanımlayan İngiliz kraliyet ailesi ise bütün bu olup bitenlerle ilgili tek söz etmiyor.
Sadece Kate ile ilgili kimsenin tatmin olmadığı birkaç açıklama geldi bugüne kadar. Bunlara yeni bir halka da evvelki gün eklendi.
Harper’s Bazaar mecmuasına konuşan Galler çiftine yakın bir kaynak, Kate ile William’ın haklarında ortaya atılan bütün bu söylentilere aldırmadan hayatlarını sürdürdüğünü belirtti.
Ona nazaran William her zamanki üzere vazifelerini yerine getiriyor. Kate de birkaç defa konutundan çıkıp birtakım görüşmelere ve tabip denetimlerine gitti.
Aynı kaynağa nazaran bütün bu olup bitenler Kate’i biraz gerdi. Lakin tekrar de basında ve toplumsal medyada hakkında söylenenleri fazla ciddiye almamaya çalışıyor.
‘HER ANNE ÜZERE ÇOCUKLARI HOŞ GÖRÜNSÜN İSTEDİ’
Söz konusu kaynak, skandal yaratan Anneler Günü paylaşımı hakkında da Kate’in bütün anneler üzere hem kendisinin hem de çocuklarının hoş görünmesini istediği için o poz üzerinde birtakım rötuşlar yaptığını ileri sürdü.
Ayrıca bu kaynağa nazaran Kate ile William başta olmak üzere bütün aile haklarında bitip tükenmeden ortaya atılan savları komik buluyor ve hiçbirini ciddiye almıyor.
Ona nazaran Kate Paskaya’ya kadar dinlenip daha evvel açıklandığı üzere günü geldiğinde tekrar eskisi üzere misyonunun başında olacak.
KAFA KARIŞTIRAN YENİ İDDİA
Bu çok itidalli bir sav. Ancak yeniden magazin basınında dolanan öteki bir tez var.
Ona nazaran de Kate’in böylesine önemli bir ameliyat geçireceğinden ve şu anda nerede olduğundan en yakın ve kıdemli çalışanlarının bile haberi yok.. Onlar bile işverenlerinin nerede olduğu konusunda bilgi sahibi değil.
Özetlemek gerekirse Kensington Sarayı, çıkıp şeffaf ve herkesi tatmin edecek bir açıklama yapana kadar ya da Kate bir sefer olsun ‘kanlı- canlı’ görünene kadar bu cinsten dedikodular bitecek üzere görünmüyor.
Bu ortada bir hatırlatma… Bu kayboluşun birinci periyotlarında Kate’in komaya girdiği hatta öldüğü bile söylenmişti.
KATE MIDDLETON NEREDE?
Birçok şahsa nazaran bu yaşananlar bir “kriz” ve aile bu krizi uygun yönetemedi. Lakin durumun neden bu hale geldiği, İngiliz kraliyet ailesinin bütün bu uçuk savları ortadan kaldırmak için neden en ufak ve tatmin edici hiç değişse yarı şeffaf bir açıklama yapmadığı da merak konusu.
Görünüşe nazaran dünyanın dört bir yanındaki hayranları “Kate Middleton nerede?” diye sormayı sürdürecek.
Kate nitekim eskisi üzere vazifelerine dönse bile o süreçte neler olduğu başlarda daima büyük bir soru işareti olarak kalacak.
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
