[ad_1]
İstiklal Savaşı sırasında ulusal marş yazılması için Büyük Millet Meclisince bir müsabaka açılmasına karar verildi. Bu müsabaka, Ulusal Eğitim Bakanlığınca 25 Ekim 1920’de Hakimiyet-i Ulusala gazetesinde 500 lira ödül verileceği belirtilerek ilan edildi.
Milli marş müsabakasının ilanından sonra 23 Aralık 1920’ye kadar gönderilen 724 yapıttan hiçbiri ulusal heyecanı yansıtmakta kâfi bulunmadı. Yarış ve ödül olması fikrinden hoşlanmayan Akif, karşılaşmaya katılmadı.
Ödül olduğu için müsabakaya katılmayan Akif, ödül almayacağı konusunda ikna edilince o günlerde yalnız oturduğu Tacettin Dergahı’nda, herkesin sabırsızlıkla beklediği şiiri 10 gün içinde tamamladı. İstiklal Marşı, 17 Şubat 1921’de Sebilürreşad mecmuasının birinci sayfasında “Kahraman Ordumuza” ithafıyla yayımlandı.
1 Mart 1921’de tarihi günlerinden birini yaşayan Meclis, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında toplandı. Genel Konseydeki görüşmelerde İstiklal Marşı şiiri, elemeleri geçen son 6 şiirle Meclis’in seçimine sunuldu.
İstiklal Marşı, birinci sefer devrin Ulusal Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından Meclis kürsünden okundu. “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” dizesi milletvekillerinden ağır alkış aldı. Hamdullah Suphi, her kıtasında alkışlar eşliğinde İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını okudu.
İSTİKBAL MARŞI KABULÜ
Atatürk’ün “Bu marş, bizim inkılabımızın ruhunu anlatır.” dediği İstiklal Marşı, 12 Mart 1921’de kabul edildi. İstiklal Marşı, kabulünün akabinde İngilizce, Almanca, Fransızca, Macarca ve Farsçaya çevrilerek yurt içinde ve yurt dışında dağıtıldı, mitinglerde ve merasimlerde halkın manevi ve ulusal hislerini güçlendirmek için okunmaya başlandı.
İstiklal Marşı’nı para için yazdığının düşünülmesinden kaygı eden Akif, birebir periyotlarda önemli maddi zahmet içinde olmasına karşın kazandığı 500 liralık mükafatı fakir bayan ve çocuklara iş öğreten Darülmesai’ye bağışladı. Bu durum 17 Mart 1921 tarihli Hakimiyet-i Ulusala gazetesinde, “Teberru: Burdur mebusu, şairi sayın Mehmet Akif Beyefendi’nin Büyük Millet Meclisinde kabul edilen İstiklal Marşı için mahsus 500 lira mükafatı nakdiyeyi, müşarünileyh yoksul İslam bayan ve çocuklarına iş öğreterek sefaletlerine nihayet vermek emeliyle teşekkül eden Darülmesai menfaatine ikram eylemiştir.” tabirleriyle yer aldı.
“ALLAH BİR DAHA BU MİLLETE BİR DAHA BİR İSTİKBAL MARŞI YAZIRMASIN”
İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen Ulusal Şair, İstiklal Marşı’nı Safahat yapıtına koymayışının nedenini ise “Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm.” biçiminde açıkladı.
Akif, daha sonra kendisine yöneltilen bir soru üzerine İstiklal Marşı için “Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir vakitte yazılan o marş, o günlerin değerli bir anısıdır. O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en değerli ikramım budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın.” dedi.
[ad_2]