[ad_1]
KANAL D’nin başrollerinde Ekin Koç, Serra Arıtürk, Ozan İnanç, Hande Ataizi, Burak Yörük, Hüseyin Avni Danyal’ı buluşturan yeni dizisi “Taş Kağıt Makas: Hayatın Oyunu” birinci kısmıyla geçen hafta ekrana geldi.
Dizinin birinci kısmında Alzheimer hastası olan Rıza’nın cinayet suçlaması ile cezaevine koyulması, yargı topluluğunda yeni bir tartışma konusunun fitilini ateşledi. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Arif Verimli ise bahisle ilgili şu bilgiyi verdi:
“Bu bireyler yaptıklarının cezasını çekmezler. Lakin bu hastalar iyileşene kadar yüksek gözetimli ruh ve hudut hastalıkları hastanelerinde kontrol altında bulunurlar.”
GÖZETİM ALTINDA TEDAVİ OLMALIDIR
Avukat Edip Başkan: “Alzheimer hastalığının cezai ehliyeti yoktur denilemez. Ceza işlendikten sonra isimli tıpa sevk edilir. Şayet hastalığında şuursuzca gelip gitmeleri tespit ediliyorsa nezaret altında tutulur. Alacağı cezada büyük oranda düşüş yapılır. Yarı akıl hastalığı üzere tam akıl sıhhati yerinde değilse cezadan muaftır. Hastalığı nüksetmiş ve şuursuz durumdaysa cezai ehliyeti ortadan kalkmaz. Cezaevine de girmez zira diğerlerine ziyan verme durumu yüksektir. Nezaret altında tedavisi yapılmalıdır. Lakin isimli tıp diyorsa ki ‘Alzheimer hastalığının son evresi’ o vakit cezai ehliyeti yoktur. Yalnızca hastane tedavi süreci devam eder.”
HASTALIĞA SIĞINMAK MANTIĞIMA SIĞMIYOR
Orkun Ün: “Alzheimer’lı biri kabahat işlerse mahpusa girer mi? Bu beşerler nitekim şuur dışı hareket ediyorlar ve yaptıkları her şeyi unutuyorlar. O yüzden mahpusa de girmiyorlar. Lakin bence burada şu çok önemli; hata işleyenler kendi başlarına bırakılmamalı, çok güvenlikli bir akıl sıhhati merkezinde nezarette tutulmalılar. Aksi bir durumda cürüm işlemeye devam ederler, edeceklerdir zira. Bir hastalığa sığınıp kabahatleri legalleştirmek pek benim mantığıma sığmıyor.
BÖYLE BİR OLAY YA SİZİN BAŞINIZA GELSE?
Savaş Özbey: “Tıp, literatür, etik bu bahiste ne diyor, elbette uzmanı değilim lakin… Ölen genç kızın kabahati ne o vakit? Sizin bir yakınınızın, evladınızın başına gelse ne hissederdiniz? ‘Akli bozuklukları varmış, ha tamam o zaman’ deyip geçebilir misiniz? O vaziyetteki bir hastanın sokakta gezmesine müsaade veren, vaktinde tedbirini almayan, gerekiyorsa bir tedavi merkezine kapatmayan tabibin hiç mi cürmü yok? Var mı o denli ya: Ben deliydim, yok hatırlamıyorum, vay şuurum yerinde değildi; öldürdüm! Dizideki olay örgüsü nasıl gelişecek bilmiyorum lakin önyargı olarak: Geçiniz!”
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
