Çerkezköy Devlet Hastanesi’ndeki uydurma tabip Ayşe Özkiraz, sözünde her şeyi anlattı.
Hastanede ameliyat masasında fotoğrafları da ortaya çıkan Ayşe Özkiraz’ın savcılıktaki sorgusunda yaşı da dahil olmak üzere birçok mevzuda etrafındakilere palavra söylediği anlaşıldı. Hekimlere 25 yaşında olduğunu, Çapa Tıp Fakültesi’nden birincilikle mezun olduğunu ve TUS’tan 81 aldığını söyleyen Özkiraz’ın gerçek yaşının da 20 olduğu saptandı.
‘AİLEM TIP OKUMAMI İSTİYORDU’
Ayşe olan ismini, düzenlediği uydurma dokümanlarda ‘Ayşem’ olarak yazdıran Özkiraz’ın doktorluk rolüne ailesine palavra söyleyerek başladığı ortaya çıktı.
Geçtiğimiz yıl Veliköy Mesleksel ve Teknik Anadolu Lisesi’nden mezun olan, üniversite imtihanını kazanmamasına karşın ailesine Çapa Tıp Fakültesi’ni kazandığı palavrasını söyleyen Özkiraz, sözünde şunları söyledi:
“Ortaokulu Çerkezköy 75’inci Yıl Ortaokulu’nda okudum. Liseyi Veliköy Meslek Lisesi’nde okudum ve 2021 yılında mezun oldum. Ben lisede öğrenciyken ailem tıp fakültesinde okumamı istiyordu. Bana güvenip yüksek puan alacağımı düşünüyorlardı. Liseden mezun olurken üniversite imtihanına girdim. Fakat başarısız olduğum için tercih yapmadım. Ailemin itimadını sarsmamak için konutta sorun olmasın diye anneme, üvey babama ve üvey kardeşlerime Çapa Tıp Fakültesi’ni kazandığımı söyledim. Ailem imtihan sonuç dokümanını görmek istediğinde de gerçek imtihan sonuç dokümanım üzerinde telefonda oynama yaparak uydurma bir imtihan sonuç dokümanı hazırlayıp gösterdim.”
‘CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ İLE KALDIM’
Daha sonra yalnız olarak gittiği İstanbul’da özel bir yurtta kendisini tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttığını anlatan Özkiraz, “Burada hem öğrenciler hem de çalışanlar kalıyordu. Birinci başta çalışan olarak kalmayı düşündüm. Sonra vazgeçip yurt yönetiminde misyonlu olan soy ismini bilmediğim N. isimli misyonlu bayana kendimi tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttım. Benden bir ekip resmi evraklar istediler. İstenilen dokümanlardan yalnızca öğrenci evrakını daha sonra getireceğimi söyledim. Sonraki süreçte de daima olarak getireceğim diyerek bu bireyleri oyaladım. Yurdun masrafları için de ailemle görüştüm. Ailem esasen bu fakülteyi kazandığımı düşündüğü için bana para gönderiyordu. Yurda yerleştim soy ismini bilmediğim S. ve A. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileriyle birlikte kalmaya başladım. Bu öğrencilere Çapa Tıp Fakültesi’nde öğrenci olduğumu söyledim. Bu süreçte Çapa Tıp Fakültesi’nin bahçesine orta ara gittim. Burada öğrencilerle tanıştım. Bunlardan birinin ismi Hatice idi. Başkalarını hatırlamıyorum. Bu bireylerle hiçbir vakit samimi olmadım. Bende numaraları yoktur. Hiçbir biçimde derse girmedim.”
‘PASAJDA ÖĞRENCİ KİMLİK KARTI BASTIRDIM’
Çapa Tıp Fakültesi’ne girebilmek için İstanbul Eminönü’nde bir pasajda öğrenci kimlik kartı bastırdığını söyleyen Özkiraz, “Bu kartların üzerine Ayşem Özkiraz yazdırdım. Aramada ele geçen kartlar bu öğrenci kartlarıdır. Okula girerken bu öğrenci kartlarını gösterip giriyordum. Bu sebeple kuşku duyulmuyordu. Okula gitmediğim vakitlerde da İstanbul’da part time farklı yerlerde çalıştım. Ayrıyeten tıpkı yerde Ankara Kent Hastanesi, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi işçi kimlik kartlarını da bastırdım. Lakin bunları hiçbir yerde göstermedim. Plaketleri de Instagram’dan bir sayfa ile görüşerek yaptırdım” dediği öğrenildi.
Ayşe Özkiraz, yurtta kaldığı devirlerde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin yemekhanesine yurtta kalan öğrencilerle birlikte gittiğini anlatarak, “Kaldığımız yurda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi daha yakındı, ben etrafımdakilere Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi olduğumu söylediğim için onların kartları üzerinden yemek alıyordum. Parasını onlara gönderiyordum. Hatta A.Ö. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi kendi yemek kartını kullanmadığı için bana vermişti. Bir müddet de onun kartıyla yemek yedim. Ayrıyeten Instagram üzerinden S.U. ve F.G. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde hemşire ve işçi olan şahıslarla tanıştım. Bunlara kendimi tabip olarak tanıttım. Bunlarla vakitle arkadaş olduk” diye konuştu.
‘ACİLDE DURUP VAKİT GEÇİRMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM’
Zaman vakit İstanbul’dan Çerkezköy’e geldiğini söyleyen Özkiraz, “2021 yılının Kasım ayı içerisinde annem hastalandı. Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne getirdik. Burada N.Ö. isimli acil doktoruna kendimi hekim olarak tanıttım. Annemi muayene ettirdim. Sonra da birkaç kere daha Çerkezköy Devlet Hastanesi acil kısmına geldim. Acilde durup vakit geçirmek istediğimi söyledim. F.Ç. isimli tabip bana müsaade verdi. Onun müsaadesiyle hastanede vakit geçirdim. Burada bulunduğum vakit zarfında hekim koltuğuna oturduğum olmuştur. Boynuma stetoskop da takmıştım. Bu stetoskopu medikalciden almıştım. Acilde bulunduğum vakit zarfında muhakkak hasta muayene etmedim, fakat muayeneleri izledim. Söz ettiğim üzere yalnızca birkaç kere acil kısmına geldim” diye konuştuğu öğrenildi.
KENDİMİ HEKİM OLARAK TANITTIM’
Özkiraz, 2021 yılı eğitim devri bittikten sonra 2022 yılı haziran ayı içerisinde Çerkezköy’de ailesinin yanına geldiğini belirterek, “Çocuk cerrahı olmak istediğim için tek başıma hiç kimseyi referans göstermeden Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde çocuk cerrahı olan Dr. M.K.’nın odasına gittim. Sekreteri ile görüşüp kendimi tıp fakültesinden mezun hekim olarak tanıtıp hekim M.K. ile görüşmek istediğimi söyledim. Sekreterinin ismi T.A.. Bir müddet sonra tabip M.K. beni kabul etti, görüştük. Kendimi Çapa Tıp Fakültesi mezunu tabip olarak tanıttım. Ayrıyeten TUS imtihanında 81 puan aldığımı söyleyip TUS imtihan sonuç dokümanı gösterdim. Bu belgeyi daha evvel yaptığım üzere Instagram üzerinden görmüş olduğum B.O. ismine hazırlanmış doküman üzerinde telefonda oynama yaparak oluşturmuştum. Çocuk cerrahisi kısmına ilgi duyduğumu, yanında vakit geçirmek istediğimi söyledim. Annemin öğretmen babamın ise besin mühendisi olduğunu, Ankara’da yaşadıklarını söyledim” dedi.
‘AMELİYATTAN SONRA DİKİŞ YAPTIM’
Doktor M.K.’nın kendisine yanına gidip gelebileceğini söylediğini tabir eden Özkiraz, “Bu formda Çocuk Cerrahisi kısmına gidip gelmeye başladım. Burada muayenelere katıldım. Tabip M.K. kurmuş olduğum alakaya istinaden Çerkezköy Devlet Hastanesi’ndeki tüm cerrahi branşların tabipleriyle irtibat kurdum, muhabbet ettim. Birçok defa ameliyatlara izleyici olarak katıldım. Hekim M.K.’nın hastalarını ameliyattan sonra yapılan dikiş sürecini şahsen kendim yaptım. Bunları yaptığımdan tabip M.K.’nın haberi vardı. Kendisi bana müsaade etti. Hatta benim kolumdan tutup beni ittirip ‘çocuğum diksin’ diyordu. Yalnızca Dr. M.K.’nın ameliyatlarına katılmadım. Öteki cerrahların da ameliyatlarına katıldım. Fakat bu başka tabiplerin ameliyatlarında rastgele bir tıbbi süreç yapmadım. Yalnızca gözlemci oldum. Bu ameliyatlara daima tabiplerin isteğiyle girdim. Hastanede beni herkes sevmişti. Hemşireler, genel cerrah… daima görüştüm. Burada bulunduğum vakit zarfında vakit zaman önlük, forma giyip, stetoskop takıyordum. Birçok defa muayene ve ameliyata katıldım” diye konuştu.
‘AİLEMİN BASKISINDAN KORKTUĞUM İÇİN YAPTIĞIMI SÖYLEDİM’
Evinde bulunan hastanede çekilen fotoğrafları da anlatan Ayşe Özkiraz, “O fotoğraftakiler Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde farklı kısımlarda çalışan tabip, hemşire ve farklı kısımlarda çalışan işçilerdir. Muayenelere gidip geldikçe etrafımdakiler ile bağım ilerledi, sekreter T., bana hekim M.’nin odasının anahtarını verdi. 12 Kasım 2022 tarihinde sekreter T., beni hastaneye çağırdı. Hastanede bana gerçek adımı, ne iş yaptığımı, ailemin nerede yaşadığını sordu. Ben palavra söylediğimi anladıklarını fark ettim. Sonra da tabip M.K. ile görüştüm. Onlara her şeyin palavra olduğunu, hekim olmadığımı, gerçek ismimin Ayşem değil Ayşe olduğunu, ailemin baskısından korktuğum için bu türlü bir şey yaptığımı söyledim” dediği öğrenildi.
AMELİYATHANEDE FOTOĞRAF
Sahte tabip rolüne bürünen Ayşe Özkiraz’ın meskeninde yapılan aramalarda ameliyathanede çektirdiği fotoğraflar, ismine düzenlenen geçersiz Ankara Kent Hastanesi işçi kimlik kartı, Çerkezköy Devlet Hastanesi işçi kimlik kartı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrenci kimlik kartı, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi intörn tabip kimlik kartı, İstanbul Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitirdiği belirtilen bir plaket de bulundu.
