[ad_1]
Pakistan’da Ulusal Meclis ve eyalet meclisleri için 8 Şubat’ta yapılan seçimlerin sonuçları gelmeye devam ediyor. Paylaşılan datalara nazaran 266 sandalyeli Ulusal Mecliste 250 sandalyen 99’unu cezaevindeki eski Başbakan Imran Khan’ın partisi Pakistan Adalet Hareketi (PTI) takviyeli bağımsız milletvekilleri kazandı. Eski Başbakan Navaz Şerif’in başkanı olduğu Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) 71, Bilaval Butto Zerdari’nin liderliğini yaptığı Pakistan Halk Partisi (PPP) ise 53 sandalye elde etti.
CEZAEVİNDEN ZAFER KONUŞMASI
2018’de yapılan son seçimi kazanan eski Başbakan Khan’ın partisi PTI tarafından desteklenen bağımsız adaylar, Ulusal Mecliste PML-N ve PPP’ye nazaran seçimleri önde götürürken, cezaevindeki Khan’ın toplumsal medya hesabından yapay zeka ile oluşturulan bir konuşması paylaşıldı. Khan 94 saniyelik görüntüde “PTI’nın baskıya meydana okuyarak ezici bir zafer kazandığını” öne sürdü.
Khan’ın partisinin seçimlere katılması daha evvel yasaklanmıştı.
KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ BAŞLIYOR
Dün akşam Lahor kentinde kalabalığa seslenen eski Başbakan Navaz Şerif ise partisinin seçim sonuçlarına nazaran ülkedeki “en büyük parti” olduğunu söz etti. Şerif, “Bu ülkeyi girdaptan çıkarmak bizim vazifemiz. Misyonu kim alırsa alsın, ister bağımsızlar ister partiler olsun, onların sahip oldukları yetkiye hürmet duyarız. Onları yanımıza durmaya ve bu yaralı milletin yine ayağa kalkmasına yardım etmeye davet ediyoruz” diye konuştu. Şerif partisinin salt çoğunluğu elde edememesinin akabinde koalisyon hükümeti kurmak için görüşmelere başlayacağını söyledi.
Khan, partisini ortadan kaldırmak için uygulanan baskının gerisinde ordunun olduğuna belirtirken, analistler ve muhalifler Şerif’in ordu tarafından desteklendiğini tabir ediyor.
Pakistan medyası ve parti kaynaklarından bugün edinilen bilgiye nazaran, PML-N başkanı Şerif ile PPP önderi Bilaval Butto Zerdari, Ulusal Meclis ile Pencap Meclisinde koalisyon hükümeti kurma konusunda anlaştı.
SEÇİM SORUŞTURMA ÇAĞRISI
ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) tarafından yapılan açıklamalarda, Pakistan’ın oy verme ve oy sayım sürecinden duyulan kaygılarla lisana getirildi, bildirilen usulsüzlüklerin soruşturulması istikametinde davette bulunuldu. Parti çalışanlarının gözaltına alınması da dahil olmak üzere usulsüzlük ve müdahale argümanlarının kapsamlı bir formda soruşturulması gerektiğini vurguladı.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı, seçime müdahale edildiğine yönelik öbür ülkelerden gelen açıklamalara reaksiyon gösterdi. Açıklamada, “Pakistan’da 8 Şubat 2024’te yapılan genel seçimlere ait kimi ülke ve kurumların açıklamalarını dikkate aldık. Bu açıklamalar, Pakistan’ın genel seçimleri barışçıl ve başarılı bir formda düzenlediği ve bir yandan da öncelikle dış dayanaklı terörizmden kaynaklanan önemli güvenlik tehditleriyle uğraştığı yadsınamaz gerçeğini göz arkası ediyor. Kimi sözlerin gerçekliği bile yok. Ülke genelinde internet kesintisi yaşanmadı. Seçim gününde terör olaylarını önlemek için sırf taşınabilir hizmetler 1 gün mühletle durduruldu. Pakistan, istikrarlı ve demokratik bir toplum inşa etme taahhüdünün bir modülü olarak seçimleri gerçekleştirdi. Dostlarımızın yapan tavsiyelerine bedel versek de seçim süreci tamamlanmadan olumsuz yorum yapmak ne yapan ne de objektiftir. Pakistan demokratik idare inşa etmek için çalışmaya devam edecek. Her seçim ve barışçıl iktidar değişimi bizi bu gayeye daha da yaklaştırıyor. Bunu öbürleri tarafından lisana getirilen tasalar nedeniyle değil, halkımızın dileği ve kurucu atalarımızın vizyonu olduğu için yapıyoruz” sözleri kullanıldı.
51 TAARRUZ 12 ÖLÜ
Pakistan ordusundan 8 Şubat’ta yapılan açıklamada, seçim günü ülke genelinde 51 terör saldırısı gerçekleştirildiği duyurulmuştu. Akınlarda 10’u güvenlik vazifelisi, 2’si sivil olmak üzere 12 kişinin hayatını kaybettiği, 39 güvenlik görevlisinin yaralandığı aktarılmıştı. Operasyonlarda 5 “teröristin” de öldürüldüğü belirtilmişti. Ayrıyeten 137 bin askerin 6 bin oy verme noktasında görevlendirildiği, 7 bin 800’den fazla Süratli Müdahale Gücü (QRF) grubunun de şiddeti önlemek için alanda bulunduğu kaydedilmişti.
KHAN’A PEŞ PEŞE MAHPUS CEZASI
2018’de yapılan son genel seçimi kazanan Imran Khan’ın hükümeti, 10 Nisan 2022’de parlamentoda yapılan inanç oylamasında 174 “hayır” oyuyla düşmüştü. Parlamentoda yapılan oylamada, 3 devir başbakanlık yapan Navaz Şerif’in kardeşi Şahbaz Şerif çoğunluğun takviyesini alarak başbakan seçilmiş, Ağustos 2023’e kadar misyonda kalmıştı. Daha sonra ülkeyi genel seçime kadar yönetecek süreksiz hükümetin başbakanı ise Anwaarul Hak Kakar olmuştu.
Ağustos 2018’den parlamentoda inanç oylamasını kaybettiği Nisan 2022’ye kadar Pakistan’ın başbakanlık koltuğunda oturan 71 yaşındaki Imran Khan, yargılandığı 3 farklı davada seçime 1 hafta kala mahpus cezasına çarptırılmıştı. Khan, 30 Ocak’ta devlet sırlarını ifşa etmekten yargılandığı davada 10 yıl mahpusa mahkum edilmiş, 31 Ocak’ta ise başbakanlığı devrinde aldığı armağanlarının detaylarını açıklamadığı ve ikramları sattığı gerekçesiyle yargılandığı yolsuzluk davasında eşi Büşra Khan ile 14’er yıl mahpus cezasına çarptırılmıştı. Khan ve eşi ayrıyeten yasa dışı evlilik yaptıkları gerekçesiyle yargılandıkları davada 3 Şubat’ta 7’şer yıl mahpusa mahkum edilmişti.
Khan hakkında açılan davaların akabinde mahkemenin verdiği tutuklama kararı üzerine 5 Ağustos 2023’te cezaevine gönderilmişti.
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
