CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel dün Trabzon ziyaretinin akabinde Rize’ye geçti. Ardeşen ilçe örgütünün düzenlediği istişare toplantısına katılmak için Rize’ye gelen Özel’i CHP Rize vilayet ve ilçe örgüt yöneticileri, parti üyeleri ile DÜZGÜN Parti, Gelecek Partisi Rize vilayet yöneticileri karşıladı. Özel burada partililere yönelik yaptığı konuşmanın gerisinde Tekgıda- İş Sendikası bölge başkanlığını ziyaret etti. Vilayet merkezinde bir müddet esnaf ziyaretlerinde bulunan Özel, akabinde Çayeli, Pazar, Ardeşen ilçelerine geçerek parti üyeleri ve yurttaşlarla buluştu.
“VARANK’TAN HESAP SORULMAZSA BİZİM YÜZÜMÜZE TÜKÜRÜN”
CHP Ardeşen ilçe örgütünde partililerle bir ortaya gelen Özel burada yurttaşların sorularını cevapladı. Özel, SÖZCÜ’nün dünkü ‘Abladan kardeşe 180 dönümlük ihale’ başlıklı haberi sonrası iktidara sert reaksiyon gösterdi. Özel, şöyle konuştu:
* “Hesap sorma deyince mesela bak kimden sorulacak bu Varank’tan sorulacak. Varank’ın kendi kardeşi bakan yardımcılığı yaptığı yerde ihale açmış Bakan Varank’ın emmioğlu Sedat Varank’a ihale vermiş. Bu Varank’tan hesap sorulmazsa bizim yüzümüze tükürün. Şayet Pekcan’dan, kendi şirketinden, kocasının şirketinden kendi bakanlığına dezenfektanı değerliye alan o yoksullukta o Ruhsar Pekcan’ dan hesap sorulmazsa olmaz. Lakin birileri şöyle bir dehşet yaymaya çalışıyor, ona da alet olmayın. ‘CHP gelince AKP’lilerden MHP’lilerden hesap soracak’. Bu türlü bir şey yok. Biz oy verenden, partinin üyesinden asla hesap sormayız. Yolsuzluk yapandan, rüşvet alandan, rüşvet verenden, haksızlık yapandan hesabı soracağız o boynumuzun borcu.”
“ATATÜRK’ÜN TALİMATIYLA BU TOPRAKLAR ÇAYA KAVUŞTU”
Özgür Özel, vilayet başkanlığı önünde yaptığı konuşmada da şunları söyledi:
* “Biz biliriz ki Doğu Karadeniz’in kalbi çayla atar. Hele hele Rize demek, çay demek. Burada Rize’nin neredeyse tek geçim kaynağı, hayata tutunduğu tek eser olan çayı; bu topraklara kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, birilerinin her gün küfrettiği Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve Atatürk’ün talimatıyla bu topraklara çayı kazandıran Zihni Derin’i bir defa daha rahmetle ve minnetle anarız.
* Bizim daima söylediğimiz çay kanununu apar topar, büyük bir telaşla AKP Meclis’e sundu. Ne oldu sonuç? Büyük bir reaksiyonla karşılaştılar. Siz Karadeniz’den bu kadar dayanak alıyorsunuz, bu kadar güç alıyorsunuz, bu kadar vekil çıkarıyorsunuz. Güya Karadeniz’i biliyorsunuz, Rize’yi biliyorsunuz, çayı biliyorsunuz. Nasıl oluyor da bütün Karadeniz’i ayağa kaldıran ve gerisinde duramayacağınız bir teklifin altına imza atıyorsunuz?
* Biz CHP olarak problemin farkındayız, bizim kanun taslağımızın altında imzası olan dört milletvekilimizden birisi burada. Bekaroğlu ile gelirken konuştum Ankara’da plan bütçe kurulunda. Biz teklifimizin gerisindeyiz, bütün sıkıntıları çözen sıkıntıyı hakikaten tahlile kavuşturacak olan ‘Çay Kanunu’nun, CHP’nin teklifinin sonuna kadar ardındayız.
“ÇAYKUR ÇALIŞANINA KAPIYI DEĞİL, KADROYU GÖSTERECEĞİZ”
* Türkiye’deki en değerli mağdur kümelerden bir tanesi ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik çalışanlardır. Bu kardeşlerimiz altı ay çalışmakta altı ay boşta kalmaktadır. Kalan altı ayda ayrıyeten İŞ-KUR’dan istifade edememekte, rastgele bir işe girememekte, önemli mağduriyet yaşamaktadır. CHP, iktidara geldiğinde birinci altı ay içinde ÇAYKUR emekçileri aslında çalışıyor olacak. Altı ay bitince o ÇAYKUR çalışanlarına kapıyı değil kadroyu göstereceğiz kelam veriyoruz.
* Çaycının sıkıntısından haberdar olmayanlar geçenlerde Meclis’te şu lafı sarf ettiler; ‘Altı ay çalıştı, altı ay ücretsiz mı bakacağız?’ Türkiye’de çay ekim alanlarının gençleştirilmesi projesi hayati ve ulusal bir projedir. Bu personellerimiz, çay alanlarının gençleştirilmesinde çalışabilirler, devletin kuracağı birçok projede, tesiste, işte çalışabilirler.
* Biz süreksiz ÇAYKUR çalışanına CHP’nin iktidarında, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında nasıl Gazi Mustafa Kemal Atatürk birinci yüzyılda çayı kazandırmış, Zihni Derin ile bu prensipte çok değerli bir adım atmışsa ÇAYKUR’un süreksiz emekçisine de, çay üreticisine de sonuna kadar sahip çıkarak Cumhuriyetin ikinci yüzyılında da birinci yüzyılda olduğu üzere Rize’ye bir Cumhuriyet armağanı ve bir Cumhuriyet Halk Partisi armağanını bu vesileyle kazandıracağız.
“BİR DÖNEM KAPANIYOR, BİR DÖNEM AÇILIYOR”
* Bütün Rize’den bütün Türkiye’ye müjdeleyelim. Türkiye Cumhuriyeti’nin hoş insanları ve hoş evlatları, bir evre kapanıyor bir zaman açılıyor. Bakan evlatlarının zamanı bitiyor, vatan evlatlarının dönemi başlıyor. En yeterlisi çıkacak, hepinizi mutlu edecek, hepimizi şad edecek bir adayımız olacak. Fakat aday kimdir diye soranlara karşılığım şudur, aday kimdir diye merak eden her CHP’li, her cumhuriyetçi, her milliyetçi, bu iktidar değişsin artık diyen herkes adayın ta kendisidir. Her biriniz bizim için cumhurbaşkanı adaylarımızsınız. Bu memleketi kurtaracak, yarınlarımızı kurtaracak o bir oyu almak hepimizin boynunun borcudur. Ben sizi birer CHP’nin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı adayı olarak görüyorum.”
“BİR SEÇMEN OLARAK O ZİNCİRİ KIRARIM”
Bir yurttaş Özel’e, “Bir yerlerde 128 milyar duydum, o da başımda muamma, bilemedim. Sizlerden medyadan öğrendim. Burada bir şey olduğunu hissettim. İktidara geldiğiniz vakit mevcut yasalar doğrultusunda, bu muammalardan hesap soracak mısınız? Hesap soracaksanız bir seçmen olarak o zincirin içerisindeyim, kenetlenmişim ve kararlıyım. Şayet ki benim o sigortamdan kesilen hesabını sormazsanız, o 128 milyar doların nereye gittiğinin hesabını sormazsan ben bir seçmen olarak o zinciri kırarım. Şu anda nasıl ki demokratik istikametten sandıkta hesap soruyorsam, sizden de hesap sorarım” dedi.
“128 MİLYARIN HESABINI SORMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”
Özgür Özel ise şunları söyledi:
* “128 milyar doları benden âlâ biliyorsun, bizim dedemizden ninemizden anamızdan babamızdan biriktirilen Merkez Bankası’nın rezerviydi. O paranın olağanda, tabir yerindeyse, bir muhtaçlık akçesi olarak yahut o paranın tabir yerindeyse kefen parası olarak bir kenarda duruyor olması lazım, sıkıntı vakitlerde kullanılmak için. Fakat o parayı maalesef makus siyasetler yüzünden, her şeyi ben biliyorum diyen Cumhurbaşkanı, ekonomistim diyen Cumhurbaşkanı enflasyon yüzde 19 iken faizi arttırmak yerine faiz sonuç değildir sebeptir diyerek düşürmeye başladı. 128 milyarın satıldığı süreçteki ucuz alanları takip edeceğiz lakin bazısını ihracatçı aldı borcunu ödemek için lakin bunlar doları sabit tutmak için harcadılar, onun da hesabı sorulacak. ANKA
