2 Ekim’de cinayet ihbarından sonra çalışma başlatan takımlar, hengamenin çıktığı Çayyolu Mutlukent Mahallesi’ndeki cümbüş merkezinin güvenlik kameralarının kayıt yapmadığını fark etti.
Sanıklardan İlker K’nin elindeki bardağı, Şener’in başına vurduktan sonra rastgele savurmaya devam ettiği şahit ve öbür sanıkların beyanlarına yansırken polis, cinayetin karanlık noktalarını aydınlatmak için yeni kanıtlar aradı.
Cinayetin gerçekleştiği alanın, öbür iş yerlerinin de güvenlik kameralarının kadrajına girmediğini belirleyen takımlar, olay yerinde çok sayıda cam kırığı buldu.
Uzman polislerce toplanan kırıklar, renk, kalınlık, desen ve kullanılan gereç üzere fiziki özelliklerin yanı sıra yüzeydeki kesitlerine nazaran tasnif edildi.
Ankara Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı uzmanlarınca yapılan çalışma sonunda kırık cam modüllerinden oluşturulan iki bardak, kanıt olarak dava evrakına girdi.
Olayda kullanılan üçüncü bardak ise çok küçük kesimlere ayrıldığı için bütün haline getirilemedi.
Bir ortaya getirilen modüllerin, hengame sırasında tarafları ayırdığını argüman eden sanıklar Ali G. ve Semih S. tarafından kullanılan bardaklara ilişkin olduğu belirlendi.
Birleştirilen modüllerden ortaya çıkarılan iki bardakta sanıklar Ali G. ve Semih S’nin parmak izleri ile maktul Şener’in DNA’sı bulundu.
Beyanında Şener’in baş ve boyun bölgesine vurduğunu kabul eden sanıklardan İlker K’nin kullandığı bardak ise darbenin tesiriyle küçük kesimlere bölündüğü için tıpkı sürece tabi tutulmadı.
Bu tespitin akabinde Savcı Şahin Kaplan’ın hazırladığı iddianamede, İlker K. ile Onur Şener ortasındaki arbedeye müdahil olmadıklarını tez eden sanıklar Ali G, Semih S, Beğenilen G. ve Jale E’nin müşterek hareket ettiklerine dikkat çekildi.
Şener’in otopsi raporuna nazaran baş ve boyun bölgesinin farklı yerlerinde çok sayıda kesik olduğu belirtilen iddianamede, şu değerlendirmeye yer verildi:
*Şener’in başının sol tarafında 5 santimetre sistemsiz derin kesi olduğu, İlker’in ikrarıyla bu yaralanmaya kendisinin neden olduğu, Onur’un sağ tarafındaki yaralanmaların da parçalanmış bardaklardan kaynaklandığı, (bir ortaya getirilen) bardakların birinde Semih ve Ali’ye ilişkin kan örnekleri olduğu, bu haliyle Onur’un sağ tarafındaki yaralanmanın ise Ali ile Semih’ten kaynaklandığı, yeniden şüpheliler Semih ve Ali’nin cam ile ellerinin kesildiği yerler birlikte düşünüldüğünde bunun maktulü yaralamaları sırasında olduğu ortaya çıkmaktadır.
*Şüphelilerin her birinin hatanın icrasında üstlendiği rol ve katkıyla Onur Şener’in direncini kırdıkları anlaşılmıştır.
İddianamede, acıma hissi duymadan bardak kırığıyla aksiyonu gerçekleştirdikleri belirtilen tutuklu sanıklar İlker K, Ali G, Semih S ile tutuksuz sanıklar Jale E. ve Beğenilen G’nin, “canavarca hisle taammüden öldürmek” kabahatinden “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Sanıklar, 25 Ocak 2023’te Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. (AA)
