[ad_1]
DSM-5’te obsesif kompulsif bozukluğun sınıflandırılması ve tanımlanması açısından bazı değişiklikler olmuştur. Öncelikle bozukluğun anksiyete bozukluklarının bir alt sınırından çıkması gerektiği ileri sürülmüştür ve DSM-5 ile birlikte obsesif kompulsif bozukluk ve ilişkili bozukluklar gibi yeni bir başlık haline gelmiştir. Obsesif kompulsif spektrum bozukluklarını öne sürenler, temel olarak obsesif kompulsif bozukluk ile obsesif kompulsif bozuklukla ilişkili olarak tanımlanan bozuklukların, diğer anksiyete bozukluklarından farklı olarak aynı etiyolojik kökenden geldiğini varsaymaktadır. Bu derlemenin amacı, DSM-5’e kadar obsesif kompulsif bozukluğun kaygı grupları dışında nasıl tanımlandığına ve ne tür kavramsal değişiklikler geçirdiğine değinmektir.
OKB neden DSM 5’ten Önce Bir Anksiyete Bozukluğu Olarak Değerlendiriliyor?
DSM IV’te OKB bir anksiyete bozukluğu olarak sınıflandırılmaktadır. Anksiyetenin obsesyonlarla ortaya çıkması ve anksiyetenin kompulsiyonlarla giderilmeye çalışılması bu sınıflandırmayı doğrulayabilir. OKB ve kaygı sıklıkla şüphe ve şüpheden kaynaklanır. OKB’si olan bir kişi ve kaygısı olan bir kişi her zaman onları ayrı ayrı kategorize etmeyi daha karmaşık hale getiren bir şeyden endişelenir.
DSM-5’te OKB’den nasıl bahsediliyor?
OKB’nin DSM-5’teki açıklamasına göre tekrarlayan düşünceler, kontrol edilemeyen dürtüler, ısrarcı düşünceler isteksizce ortaya çıkar ve bu belirtiler sıkıntıya neden olur. OKB’si olan bir kişi, kendini rahatlatmak için bir şeyler yaparsa, girici ve takıntılı düşüncelerin ortadan kalkabileceğine inanır ancak bu bir kısır döngü gibidir, bu kompulsiyonları ne kadar çok yaparsa, o kadar obsesif düşüncelere sahip olur.
DSM V’te OKB, obsesyonların ve/veya kompulsiyonların varlığıyla karakterize edilir. Obsesyonlar, istemsiz ve istenmeyen olarak deneyimlenen, tekrarlayan ve ısrarcı düşünceler, dürtüler veya görüntüler iken, kompulsiyonlar, bireyin bir obsesyona tepki olarak veya katı bir şekilde uygulanması gereken kurallara göre gerçekleştirmeye zorlandığını hissettiği tekrarlayan davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Diğer bazı obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar da, meşguliyetlerle ve bu meşguliyetlere tepki olarak tekrarlayan davranışlar veya zihinsel eylemlerle karakterize edilir. Diğer obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar, öncelikle tekrarlayan vücut odaklı tekrarlayan davranışlarla (örn. saç çekme, deri yolma) ve bu davranışları azaltmak veya durdurmak için tekrarlanan girişimlerle karakterize edilir.
OKB ve Anksiyete Arasındaki Fark. OKB takıntılı düşünceleri daha mantıksız ve anlamsız olma eğilimindedir ve bu da OKB’li kişiyi insanlara bunlardan bahsetmekten daha utandırır ve OKB’nin sıklıkla yıllarca fark edilmemesinin nedeni budur. OKB’si olan kişi, bir zorlama veya ritüele eşdeğer olan, biraz rahatlamak için bir şeyler yapmak ister. Kaygı sadece bir endişedir ancak OKB bir tür zorlama içerir.
OKB Farklı Bir Şekilde Değerlendirilmelidir. Obsesif kompulsif bozukluk tanımının tarihsel gelişiminden günümüze kadar olan yolculuğu, OKB’nin diğer psikopatolojilerden ayrı düşünülmesi gereken bir klinik tablo olduğunu göstermektedir. Yapılan araştırmalar OKB’nin anksiyete bozuklukları ile birlikte değerlendirilmemesi gerektiğini göstermiştir.
KAYNAK : Doktor Sitesi
[ad_2]