[ad_1]
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM Plan ve Bütçe Kurulunda Bakanlığının ve bağlı kuruluşların 2024 yılı bütçesine ait yaptığı sunumun akabinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Eğitimin herkesin kendi perspektifinden formüller ürettiği bir alan olduğunu belirten Tekin, Bakanlık vazifesine başladığı süreçten bu yana aldıkları kararlar ve değişikliklerde görüş alışveriş düzeneği ile hareket ettiklerini anlatarak, eksikliklerin olduğunu ve bunlarla ilgili önlem alacaklarını lisana getirdi.
“EĞİTİMDE LAİKLİK KONUSUNDA ATTIĞIMIZ ADIMLARDA DERT YOK”
Bakan Tekin, kimi milletvekillerince gündeme getirilen “eğitimde laiklik” tartışmaları ile ilgili, “Burada laiklikle ilgili yapılan tenkitlerin hiçbirini kabul etmiyorum. Sizin laiklik anlayışınızla benim bilimsel yorumlarda okuduğum farklı. Ben laikliği dini inanç ve ibadet hürriyeti, birtakım arkadaşlarımız hala klâsik Fransız usulü anlayışı çerçevesinde aşikâr din ve inançlara mensup şahısların inanç ve söz hürriyetini sağlıklı yaşamamasını kurguluyor. Burada bir anlayış farkı var. Şu hususta sizi temin etmek isterim; bu mevzuda attığımız adımlarda hiçbir sorun yok” tabirlerini kullandı.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun AYM’deki görüşmelerine dair de konuşan Tekin, “Bu süreç sonunda AYM bize 9 aylık mühlet verdi. Biz bu mühlet içerisinde eğitim kesiminin bütün paydaşlarıyla gerekli istişareleri yapacağız, alandan farklı teklifler gelirse değerlendireceğiz. Farklı teklifler gelmez yahut sağlıklı metin ulaşmazsa mevcut metin üzerinden AYM’nin iptal kararı doğrultusunda beklenen unsurlarla ilgili düzenlememizi yapacağız. Önemli araştırmalar yapıyoruz, gerekli adımları atacağız” dedi.
“PROJE OKULLARINDAKİ SIKINTILARI ÇÖZDÜK”
Tekin, proje okulları ile ilgili yöneltilen tenkitlere rağmen şunları kaydetti:
“Proje okullarındaki emelimiz; meslek liseleri açısından mesleksel eğitimde gereksinim duyulan orta eleman ya da orta iş gücüyle ilgili kesimle konuşarak orta eleman yetiştirecek meslek lisesi organize ediyoruz. Okulun akademik eğitimini bizim denetimimizde kalması şartıyla. Meslek liseleriyle ilgili bu cinste proje ve tematik meslek lisesi dediğimiz yaklaşık 460 tane okul var. Bunlar protokollerle oluşturuldu.”
DEPREM BÖLGESİNDEN SORUMLU TAKIM OLUŞTURULDU
Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) yaşanan suistimallerin haziran ayında yapılan düzenlemeyle tamamının engellendiğini bildiren Tekin, Bakanlığın Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların etkilediği bölgelerde yaptığı çalışmalarla ilgili ise “Deprem bölgesi ile ilgili yaptığımız hazırlıkları her ay raporluyoruz. Sarsıntı bölgesi vilayetlerinden sorumlu grup oluşturduk. Bakanlık merkez teşkilatındaki bir arkadaşımız yahut kurulumuz vilayet yöneticileriyle irtibat halinde. Oradaki sorunlar anında tahlile kavuşturuluyor yahut çözülmek üzere ilgililerle paylaşılıyor. Zelzele bölgesi konusunda hassasız. Bu, Cumhurbaşkanımızın da ısrarla telkin ettiği bir durum. Bu bahiste hassasız, bize ulaşanları anında çözmek için efor sarf ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Tekin, şöyle devam etti:
“Deprem bölgesinde yıkılan okul sayısı neredeyse yok. Bölgede toplam sarsıntı öncesi 119 bin 200 dersliğimiz vardı. Zelzele sonrası yıkım kararı alınan ya da kullanılmayan 107 bin 81 dersliğimiz var. 12 bin 119 dersliğimiz kullanılamayacak durumda. Şu ana kadar inşaatı tamamlanıp eğitim öğretime açılan yapılarla 2 bin 571 dersliği eğitim öğretim yılında açtık. 22 bin 39 derslik de üretim programımıza alınmış durumda. Büyük çoğunluğu 2024-2025 eğitim öğretim yılı prestijiyle başlayacak. 45 bin dersliğin de bakım ve tamiratı yapılmış durumdadır. ‘An prestijiyle sarsıntı bölgesinde sarsıntı öncesi sayıya ulaştık’ demedik. Lakin yatırım programımıza aldığımız, planlamasını yaptığımız derslikler bittiğinde bölgenin tamamında 6 Şubat’tan evvelki sayıların yüzde 10 üstünde derslik portföyümüz oluşmuş olacak.”
“EN AZ 5 ÖĞRENCİSİ BULUNAN KÖY OKULUNU KAPATMIYORUZ”
Muhalefet milletvekillerinin ‘kapatılan köy okulu’ tezlerine ait de konuşan Tekin, kapattıkları köy okulu olmadığını vurgulayarak, “Bir okulda yahut bir sınıfta kaç öğrenci varsa öğrencinin sağlıklı bir eğitim aldığını kabul edebiliriz. Köy okulunda 5 öğrenci kayıtlıysa o köy okulunu kayıtsız ve kuralsız açıyoruz. Lakin 5’in altına düştüyse bir öğrenci, bir öğretmen ve bir aile ile buranın sağlıklı ortam olacağını kabul ediyorsanız şayet söyleyecek kelamımız yok. Taşımalı eğitimi bir mecburilik olarak görüyoruz. Çocukların pedagojik olarak sağlıklı eğitim alabilmesi için öğrenci sayısı 5’in altına düşerse taşımak istiyoruz. Bir öğrenciyle pedagojik manada sağlıklı eğitim öğretimin yürüyeceğini kimse argüman edemez. Bana ‘5 öğrenciden fazla öğrenci var bu köyde derseniz’ o okulu açacağım. Muhtarın başvurması kâfi. Fakat 5’in altı sağlıklı değil” cümlelerine yer verdi.
Bakan Tekin, MEB’in siyasetlerini asimilasyonla itham eden tenkitlere karşı çıktığını lisana getirerek, “Bana bir araştırma merkezinin datalarını paylaştınız ancak onların bilimsel bilgilerini çöpe atın. Ben kabul etmiyorum. Türkiye’de mevcut eğitim öğretim sisteminin asimilasyon olduğunu argüman eden bireylerin bu mevzuda bilgi sahibi olmaması gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’de eğitim içerisinde pek çok lisanın seçmeli ders havuzunda olduğunu hatırlatan Tekin, isteyenlerin bu mevzuda kurs açabileceğini, öğrenci alabileceğini aktardı.
ÖĞRENCİLERE TABLET DAĞITILACAK MI?
Tekin, Fatih Projesi’nin içerisine pek çok çalışma olduğunun altını çizerek, “Sadece tablet dağıtımındaki süreci pedagojik olarak eleştirildiği için durdurduk. Şu anda bütün öğrencilere tablet dağıtım gündemimizde yok. An prestijiyle 40 bin okulun geniş bant internet erişimi sağlandı. 6 bin okula fiber internet sınırı çekilmesi ve 4 bin 400 okula GSM internet erişimi verilmesi projelendirildi, çalışmaları ise devam ediyor. Bugüne kadar 36 bin okula okul içi ağ altyapısı kuruldu, 4 bin 750 okulda devam etmektedir. Şu ana kadar 585 bin derslikte etkileşimli tahta kuruldu. Yıl sonunda bu sayı 620 bine ulaşacak. Ayrıyeten EBA üzerinden binlerce malzeme sisteme yüklenmiştir” tabirlerini kullandı.
Bakan Tekin, bütçenin iyi olması temennisinde bulundu.
Komisyonda Ulusal Eğitim Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Şurası (YÖK), Yükseköğretim Kalite Heyeti (YÖKAK), Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2024 yılı merkezi idare bütçesi, kesin hesap ve Sayıştay raporu kabul edildi.
[ad_2]
