Berlin Duvarı’nın 1989’da yıkılması ve iki Almanya’nın 1990’da birleşmesinin akabinde ülkede mültecilere ve yabancılara yönelik ırkçı ve yabancı düşmanı ataklarda artış görüldü.
Bu periyotta iltica siyasetlerine ait tartışmaların yaşandığı Almanya’da, 1991’de Hoyerswerda ve 1992’de Rostock kentinde mülteci yurtlarına yönelik akınlarda çok sayıda kişi yaralandı. Hamburg yakınlarında bulunan Mölln’de 23 Kasım 1992’de Türklerin yaşadığı iki konut de Neonaziler tarafından kundaklandı.
Aşırı sağcı Lars Christiansen ve Michael Peters, birinci evvel 32 Türk’ün kaldığı konutu iki molotofkokteyli atarak kundakladı. Neonaziler hücumun akabinde itfaiyeyi arayarak “Ratzeburger Caddesi’nde bir mesken yanıyor. Heil Hitler” tabirini kullanarak telefonu kapattı.
Binada yaşayanlar yangından kaçarak kurtuldu. Çok sayıda kişinin yaralandığı olayda kimileri pencereden atladı, bir kısmı ise çarşafların yardımıyla pencerelerden kendisini dışarıya attı.
Aşırı sağcılar Ratzeburger Caddesi’ndeki meskeni ateşe verdikten yarım saat sonra Arslan ailesinin kaldığı meskene molotof kokteyli attı. Alevlerin süratlice yayıldığı konutta 10 yaşındaki Yeliz Arslan, 14 yaşındaki Ayşe Yılmaz ile onları kurtarmaya çalışan 51 yaşındaki Bahide Arslan ömrünü yitirdi.
Bahide Arslan’ın, itfaiyenin yangın söndürüldükten sonra mutfakta bulduğu ve o devir 7 yaşında olan torunu İbrahim Arslan’ı ıslak bezlere sarıp yangından kurtardığı aktarılıyor. Arslan ailesinin öbür fertleri ise pencerelerden atlayarak hayatta kaldı.
Olayın akabinde tutuklanıp yargılanan iki Neonazi’den biri 7,5 yıl, oburu de 15 yıl mahpus cezası aldı.
İNSANLARIN ÖLDÜĞÜ BİRİNCİ IRKÇI KUNDAKLAMA
Mölln’deki taarruz, iki Almanya’nın birleşmesinden sonra Neonaziler tarafından yapılan ve insanların hayatını kaybettiği birinci ırkçı kundaklama olarak tarihe geçti.
Irkçı atağın akabinde ülkede ırkçılığa karşı şovlar yapıldı. Periyodun Başbakanı Helmut Kohl ise hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze merasimine katılmadı. Hücumun akabinde Alman hükümet sözcüsünün, Kohl’un neden cenaze merasimine katılmadığına ait bir soruya, hükümetin bunu “taziye turizmine dönüştürmek istemediği” cevabı tartışmalara yol açtı.
Mölln faciası, Almanya’da Neonazilerin gerçekleştirdiği son hücum olmadı ve daha sonraki yıllarda Türklere ve yabancılara yönelik bir dizi ırkçı akın yapıldı.
Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin Solingen kentinde, 29 Mayıs 1993’te, Genç ailesinin Untere Werner Caddesi’ndeki meskenleri çok sağcılar tarafından kundaklandı. Olayda Gürsün İnce (28), Hatice Genç (19), Gülüstan Öztürk (12), Hülya Genç (9) ve Saime Genç (5) yanarak can verdi.
Lübeck kentinde 18 Ocak 1996’da mülteci yurduna yönelik akında birden fazla Afrika kökenli 7’si çocuk 10 kişi hayatını kaybetti. Bu taarruz şimdiye kadar aydınlatılmadı ve failleri yakalanamadı.
Brandenburg eyaletinin Guben kentinde 13 Şubat 1999’da çok sağcılar 3 yabancıya saldırdı. Taarruz sonucu Cezayirli mülteci Farid Guendoul hayatını kaybetti. Olaya ait 8 çok sağcı karar giydi.
Bunları, 2000-2007 yıllarında, çok sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün cinayetleri, Halle ve Hanau kentlerindeki taarruzlar üzere birçok ırkçı olay izledi. (AA)
