[ad_1]
GLUTATYON NEDİR?
Glutatyon, vücudumuzdaki hücreler için gerekli olan elzem moleküllerdendir. Hücrelerin enerji santralleri olarak nitelendirdiğimiz mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için gereklidir. Toksinler, sağlıksız hüre içi ortamı, artmış oksidatif hücre içi stress durumunda mitokondri çalışması bozulur. Hücrelerimiz hasarlanmış olan mitokondrilerden hücre için gerekli olan enerjiyi sağlayamadığından oksijenli olan solunumu yapamaz daha ilkel bir yoldan enerji üretmeye başlar. Hücre tarafından tam olarak parçalanamayan enerji etken maddeleri hücre içi asiditesi oksidatif stresi arttırmakta olup tüm bu mekanizmalar kanserleşme sürecine kadar uzanan hücresel performans düşüklüğü ile kendini göstermektedir. Glutatyon düzeylerinin yüksek tutulması ile bireyde günlük performans artışı, oluşabilecek hastalıklara karşı artmış korunma, yaşlanma etkilerinin en aza indirilmesi, bağışıklık artışı, enflamasyon kontrolü ortaya çıkmaktadır. Artmış zindelik beyin performans artışı ile sonuç olarak kasların iyileşme süreci hızlanması, kas kuvveti ve dayanıklılığının artışı, metabolizmada düzenlenme ortaya çıkmaktadır. Sigara içen kişilerde artmış oksijen radikal üretimi ve hücresel hasarlanmada yenilenme sürecinde destek olmaktadır. Ancak sigaranın primer etkilerine karşı gelememektedir. Sigarayı bırakan kişilerde yenilenme mekanizmaları daha güçlü işlemektedir.
Glutatyon, sağlıklı kalmak ve hastalıktan korunmak için en önemli moleküllerden biridir. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama (demans) ve başka birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahiptir. Glutatyon vücudumuzda doğal olarak üretilir. Glutatyona “ana anti-oksidan” denilir. Çünkü vücutta oluşan toksik artıklar ve serbest radikalleri yakalayarak karaciğere taşır ve burada detoksifiye edilmesine yardımcı olur. Anti-oksidanlar etkisiz hale getirilemediklerinde otoimmün hastalıklara, kanser gibi kronik hastalıklara yol açabilirler.
Glutatyon vücudumuzda doğal olarak üretilir. İlerleyen yaşla birlikte üretiminde azalma yaşanabilmektedir. Bazen de oluşum sürecinde bozukluluklar ile birlikte oluşan toksinler de glutatyon düzeylerinin azalmasına neden olmaktadır. Glutatyon azaldığında serbest radikallere karşı korunamadığımız için bu moleküller vücut yapılarına zarar verebilmektedir. Vücutta toksin fazlalığı da oluşan glutatyonun yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Kullanılan ilaçlar, tiner boya cıva içeren endüstriel maddeler, böcek öldürücüler, kimyasal gıda artıkları, tütsülenmiş veya koruyucu içeren hazır gıdalar, yapay tatlandırıcılar, sentetik gıda boyaları, sigara dumanı, hava kirliliği, ev temizliğinde kullanılan kimyasallar kullandığımız gıda kaplarındaki plastik ve diğer korucular, röntgen ışını, uv radyasyon, endüstriel atıklar vücutta birikerek üretilen glutatyonun etkisinin yetersiz kalmasına yol açmaktadır. Ayrıca glutatyon üretiminde azalmaya yol açan yetersiz ve dengesiz beslneme, vitamin ve minerel eksiklikleri de glutatyon sentezini bozmaktadır. Aşırı egzersiz de fazla miktarda serbest radikal oluşumuna ve dolayısıyla glutatyon harcanmasına ve vücutta toksinlerin birikimine yol açmaktadır. Kronik stress kaygı depresyon da diğer endojen nedenlerdendir. Ayrıca gece saatlerinde ışığa maruz kalınıp melatonin denen uykuda üretilen hormon baskılanması da ki bunlara günümüz tablet pc ve cep telefonları da eklenmiştir, glutatyon düzeyi yetersizliğinin sebeplerindendir.
Yaş ile birlikte total glutatyon üretimimizin yıllar içinde azaldığını belirtmiştik. Bu faktörlerin tümünden kaçınmamız mümkün değildir ama pek çoğunu düzenli yaşam tarzı, toksinlerden kaçınma ve detoks yaparak minimize edebiliriz. Karaciğerde glutatyon üretimini arttırıcı besinler tüketerek daha sağlıklı olabiliriz. Kükürtten zengin olan sarımsak, soğan, brassica grubu sebzeler (brokoli, lahanagiller, su teresi, karnabahar, brüksel lahanası), şalgam gibi tüketimi ile glutatyon düzeyimizi arttırabiliriz. N-acetyl-cysteine (NAC), Folat, vitamin B6 ve vitamin B12, biotin gibi metilasyon nütrientlerini içeren karaciğer, mercimek, ıspanak, kuşkonmaz, avokado, maydanoz, pancar, börülce tüketilmesi önerilir. Diette arttırılmış Magnezyum glutatyon sentezi için önem taşır. Günde 490- 700 mg alınması önerilmektedir. Balık, ıspanak, kabak, balkabağı çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği, fasulyegiller, ceviz, badem, yerfıstığı zengin magnezyum kaynaklarıdır. Çinko eksikliği özellikle kırmızı kan hücrelerinde aktif glutatyon düzeylerinin düşmesine yol açar. En zengin çinko kaynakları istiridye, kırmızı ve beyaz et, kabuklu deniz ürünleridir. Bitkisel kaynaklardaki çinkonun biyoyararlanımı hayvansal kaynaklara nazaran çok düşüktür. Selenyum, vücudun glutatyon üretimi ve geri dönüşümü için önemlidir. Brezilya fındığı, sardalya, pisi balığı, otlak hayvanı etleri, hindi, karaciğer, tavuk, yumurta, ıspanak selenyumdan zengin gıdalardır. Milk thistle (silymarin) glutatyon düzeylerini yükseltir. Karaciğeri temizleyici, koruyucu ve yenileyici özelliğiyle tanınmaktadır. α-Lipoik Asit aktif glutatyon (GSH) düzeylerinin artmasına yardımcı olan bir destektir. Günde 300-1200 mg Alfa lipoik asit ayrıca insülin duyarlılığını artırmakta ve diyabetik nöropati semptomlarını azaltmaktadır. Çok yoğun olmayan fiziksel egzersizler de glutatyon seviyelerini arttırmaktadır. C Vitamini kırmızı kan hücrelerinde ve lenfositlerde glutatyon düzeyini artırır. Turunçgiller (portakal, greyfurt), kırmızı ve yeşil biber, çilek, kivi C vitamininden zengin besin kaynaklarıdır. E (karma tokoferol formunda) vitamini glutatyon ile birlikte çalışan önemli bir antioksidandır. Glutatyonun geri dönüşümüne (C vitamini ile birlikte) yardımcı olur. Badem, tatlı patates, avokado, ıspanak, ayçiçeği, balkabağı, alabalık, zeytinyağı E vitamininden zengindir. Glutatyon üretimini uyaran baharatlar zerdeçal, tarçın, kakule ve çörekotudur
Glutatyondan Zengin Besinler mg / 100g
Besin | GSH Miktarı |
Kuşkonmaz | 28.3 |
Avokado | 27.7 |
Ispanak | 11.4 |
Bamya | 11.3 |
Brokoli | 9.1 |
Kavun | 9.0 |
Domates | 9.0 |
Havuç | 7.9 |
Greyfurt | 7.9 |
Portakal | 7.3 |
Kabak | 7.0 |
Çilek | 6.9 |
Karpuz | 6.6 |
Papaya | 5.8 |
Kırmızı biber | 5.5 |
Şeftali | 5.0 |
Limon | 4.8 |
Mango | 4.3 |
Muz | 4.1 |
Karnabahar | 4.0 |
Ceviz | 3.7 |
Salatalık | 3.5 |
Yeşil dolmalık biber | 3.4 |
Elma | 3.3 |
Üzüm | 2.7 |
Kaynaklar: Glutathione in foods listed in the National Cancer Institute’s Health Habits and History Food Frequency Questionnaire. Jones DP Nutr Cancer. 1992;17(1):57-75.; Alan Pressman “Glutathione. The Ultimate Antioxidant”; Leo Nollet “Handbook of Analysis of Active Compounds in Functional Foods”, pp.73-74; Lester Packer “Handbook of Antioxidants”, pp. 551-552
https://synevo.com.tr/tr/Glutatyon-Nedir-Ne-Ise-Yarar
İntravenöz (IV) glutatyon – Şiddetli glutatyon noksanlığı olan kanser tedavisi ve HIV/AIDS tedavisi gibi durumlarda ya da genetik mutasyonlar veya başka nedenlerden ötürü kendi glutatyonlarını yeterli şekilde üretemeyen kişilerde başvurulan damariçi uygulamadır. Hastalardaki tıbbi duruma göre, IV glutatyon haftalık veya günlük olarak düzenli biçimde uygulanmalıdır. Glutatyon IV yoldan verildiğinde kan akımındaki yarılanma ömrü çok kısa olup ortalama 14 dakikadır. IV glutatyon 2,000 mg (2 g) dozunda verildiğinde hücrelerin alabileceği sistein şeklinde birikir. Uygulamadan 90 dakika sonra idrarda glutatyon ve sistein atılımında sırasıyla 300- ve 10-kat artış olur. (High-dose intravenous glutathione in man. Pharmacokinetics and effects on cyst(e)ine in plasma and urine. Aebi S, Assereto R et al. Eur J Clin Invest. 1991 Feb;21(1):103-10).
KAYNAK : Doktor Sitesi
[ad_2]