[ad_1]
Türkiye, siyasi tarihinin en önemli seçimlerini mayıs ayında yaşadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın kesin ve ezici zaferi muhalefeti adeta yerle bir etti.
Tüm muhalif partilerde değişim rüzgarı estiren bu yenilgiden sonra muhalefetin adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve 28 Mayıs ikinci tur seçiminden önce anlaşma sağladığı Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında gizli bir anlaşma yapıldığı ortaya çıktı.
Kılıçdaroğlu ve Özdağ’ın gizli anlaşması
Özdağ, katıldığı bir programda “Yazılı mutabakatımız var. Biz İçişleri Bakanlığı dahil üç bakanlık ve Milli İstihbarat Teşkilatı konusunda Kemal Bey’le mutabık kaldık.” diyen Özdağ, CHP Sözcüsü Faik Öztrak tarafından yalanlandı.
Daha sonra bir TV programına katılan Kemal Kılıçdaroğlu ise, anlaşmayı doğruladı ve Öztrak dahil kimsenin bu anlaşmadan haberdar olmadığını söyledi.
Kamuoyuna bomba gibi düşen bu gelişmeden sonra Kılıçdaroğlu’na başta ittifak ortaklarından olmak üzere tepki yağdı.
Konuya ilişkin son olarak Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanı olduğu Gelecek Partisi’nden yazılı bir açıklama geldi.
“Ne siyasi ne de ahlaki değeri var”
Söz konusu anlaşmanın siyasi ve ahlaki değeri olmadığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Özdağ’ın 24 Mayıs 2023’de ortak bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladığı yedi maddelik protokol bu mahiyettedir ve herhangi bir şekilde yönetime katılım öngörmemektedir. Öte yandan, bilgimiz ve onayımız dışında kişiler arasında mahfuz tutulan herhangi bir protokolün bizim açımızdan siyasi ve ahlaki değeri yoktur.
Sayın Özdağ’ın 17 Temmuz günü aralarında İçişleri Bakanlığının da bulunduğu üç bakanlık ve MİT başkanlığı ile ilgili hususları da kapsayan gizli bir protokol konusunda ortaya attığı iddiaları asla kabul edilemez gördüğümüz için Sayın Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nu arayarak düşüncelerini ve önerilerini her zaman olduğu gibi samimi, açık ve dürüst bir şekilde kendisine iletmiştir.
Şeffaflık, tutarlılık, siyasi ahlak ve insan onuru partimizin siyaset anlayışının temelini teşkil eden ilkelerdir. Her ne surette olursa olsun iktidarda kalmak veya hangi yöntem ve yol arkadaşı ile olursa olsun iktidara gelmek için siyaset yapmayı bu temel ilkelerle bağdaştırmak mümkün değildir. Hedef ile yöntem arasında kurulan ilişki siyasi ahlakın özünü teşkil eder.
Bu bağlamda son günlerde ortaya atılan iddiaları ve yapılan tartışmaları son derece üzücü ve demokratik siyasete güveni sarsıcı nitelikte görüyoruz.”
KAYNAK : Ensonhaber
[ad_2]