[ad_1]
Lenf kanseri, bedenimizin savunma sistemi olan lenf sisteminde ortaya çıkan bir kanser tipidir. Bu hastalık, lenfosit ismi verilen hücrelerin olağandışı büyümesiyle karakterizedir. Lenfoma olarak da bilinen lenf kanseri, teşhis ve tedavi süreçlerinde büyük ilerlemeler kaydetmiştir. İleri tedavi seçenekleri ve multidisipliner yaklaşım, hastaların hayat kalitesini artırmak ve sağlıklı bir geleceğe adım atmalarını sağlamaktadır. Lenf kanserine karşı yapılan uğraşta, bilim ve tıp dünyasının ön saflarında yer alan uzmanlar, umut ışığı olmaya devam ediyor.
LENF KANSERİ NEDİR?
Lenf kanseri, lenf sistemi ismi verilen bağışıklık sisteminin bir çeşit kanseridir. Lenf sistemi, bedenimizdeki lenf düğümleri (lenf bezleri), lenf damarları, lenf sıvısı ve dalak üzere organlardan oluşur. Lenf sistemi, bedendeki enfeksiyonlara karşı müdafaa sağlamak ve hücrelerin olağan işleyişine katkıda bulunmak için değerlidir.
LENF KANSERİ NEDEN OLUR?
Lenfoma, tam olarak neden ortaya çıktığı net olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Lakin, lenfoma gelişiminde kimi risk faktörleri ve muhtemel etkenler vardır. İşte lenfoma gelişimine katkıda bulunabilecek kimi faktörler:
Genetik Yatkınlık: Kimi ailelerde lenfoma görülme riski başkalarına nazaran daha yüksektir. Muhakkak genetik mutasyonlar lenfoma riskini artırabilir. Örneğin, Hodgkin lenfoma hadiselerinin küçük bir yüzdesi ailevi bir biçimde geçebilir.
Bağışıklık Sistemi Sıkıntıları: İmmün sistem zayıflamış yahut baskılanmış olduğunda, lenfoma riski artabilir. HIV enfeksiyonu, organ nakli sonrası immünosupresif ilaç kullanımı üzere durumlar immün sistemde sıkıntılara yol açabilir.
Bazı Enfeksiyonlar: Kimi virüsler ve bakteriler lenfoma gelişimine katkıda bulunabilir. Örneğin, Epstein-Barr virüsü (EBV) Hodgkin lenfoma ve kimi non-Hodgkin lenfoma cinsleriyle ilişkilendirilmiştir. Helikobakter pilori bakterisi ise MALT lenfomalarıyla bağlantılıdır.
Kimyasal Hususlara Maruziyet: Birtakım kimyasallara, bilhassa pestisitler, herbisitler ve kimi endüstriyel kimyasallara maruz kalmak lenfoma riskini artırabilir. Bu cins kimyasallara meslekleri gereği maruz kalan bireylerde daha yüksek lenfoma sıklığı gözlenir.
Yaş: Lenfoma her yaşta görülebilir, fakat kimi lenfoma cinsleri muhakkak yaş kümelerinde daha yaygındır. Örneğin, Hodgkin lenfoma çoklukla genç yetişkinlerde ve erken yetişkinlik devrinde ortaya çıkma eğilimindedir.
Önceki Kanser Tedavisi: Daha evvel geçirilmiş kimi kanser tedavileri, bilhassa radyoterapi ve birtakım kemoterapi ilaçları, lenfoma riskini artırabilir.
LENF KANSERİ BELİRTİLERİ NELER?
Lenf kanseri (lenfoma) belirtileri şahıstan şahsa farklılık gösterebilir ve lenfomanın çeşidine, evresine ve bedende etkilenen bölgelere bağlı olarak değişebilir. Bununla birlikte, genel olarak lenfoma belirtileri şunları içerebilir:
Lenf Düğümlerinde Şişlik: Lenf kanseri, en sık olarak lenf düğümlerinde olağandışı büyümeye yol açar. Uzunluğunda, koltuk altında yahut kasık bölgesinde şişmiş, ağrısız lenf düğümleri fark edebilirsiniz.
Ateş ve Terleme: Gece terlemeleri olarak bilinen şiddetli terlemelerle birlikte ateş görülebilir. Bu belirtiler çoklukla enfeksiyonlarla ilişkilendirilir, lakin lenfoma da bu semptomlara neden olabilir.
Yorgunluk: Halsizlik, daima yorgunluk hissi ve güç kaybı lenfoma belirtileri ortasında yer alır. Bu durum, kanserin bedende güç kullanımını etkilemesinden kaynaklanabilir.
Kilo Kaybı: Ani ve açıklanamayan kilo kaybı, lenfoma belirtilerinden biridir. İştah kaybı ve metabolizma değişiklikleriyle ilişkilendirilebilir.
Kaşıntı: Kimi lenfoma tiplerinde ciltte kaşıntı yahut döküntüler görülebilir. Bu ekseriyetle lenfoma hücrelerinin cildin altında birikmesiyle bağlıdır.
Nefes Darlığı: Lenfoma, akciğerlere yahut göğüs boşluğuna yayıldığında nefes darlığı ortaya çıkabilir. Lenfoma akciğerleri sıkıştırabilir yahut akciğer işlevini etkileyebilir.
Göğüs yahut Karın Şişliği: Lenfoma, lenf düğümleri yahut organlarda büyüme ile göğüs yahut karın bölgesinde şişme ve rahatsızlık hissi oluşturabilir.
Enfeksiyon Hassaslığı: Lenfoma, bağışıklık sisteminin olağan işleyişini etkileyebilir ve enfeksiyonlara karşı direnci azaltabilir. Sık sık tekrarlayan enfeksiyonlar, lenfoma belirtisi olabilir.
LENFOMA ÇEŞİTLERİ NELER?
Lenf kanseri (lenfoma), Hodgkin lenfoma ve Hodgkin olmayan lenfoma olmak üzere iki büyük kümeye ayrılır. Her bir kümede farklı alt tipler bulunur. İşte yaygın lenfoma tiplerinin birkaç örneği:
Hodgkin Lenfoma:
Klasik Hodgkin Lenfoma: En yaygın Hodgkin lenfoma çeşididir. Bu çeşit, Reed-Sternberg hücreleri olarak isimlendirilen büyük, olağandışı hücrelerin varlığıyla karakterizedir. Klasik Hodgkin lenfoma, nodüler sklerozan, gemistositik, karma hücreli ve lenfosit varlıklı üzere alt tiplere ayrılır.
Hodgkin Olmayan Lenfoma:
Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma (DBBHL): Hodgkin olmayan lenfomalar ortasında en yaygın olanıdır. Büyük B hücrelerinden kaynaklanır ve süratli büyüyen bir tümör oluşturabilir.
Foliküler Lenfoma: Ekseriyetle yavaş büyüyen bir lenfoma çeşididir. Foliküler lenfoma, lenf düğümlerinde ve kemik iliğinde bulunan B hücrelerinden kaynaklanır.
Lenfoplazmasitik Lenfoma: Lenfositlerin ve plazma hücrelerinin olağandışı büyümesiyle karakterizedir. Kemik iliği, lenf düğümleri ve bazen öteki organlar etkilenebilir.
Burkitt Lenfoma: Burkitt lenfoma, süratli büyüyen ve yayılan bir lenfoma tipidir. Epstein-Barr virüsü ile ilişkilendirilebilir ve çoğunlukla çocuklarda ve genç yetişkinlerde görülür.
MALT Lenfoma: Mukozal bağlantılı lenfoid doku lenfoması olarak da bilinir. Mukozal bölgelerde (örneğin mide, akciğer, tiroid) ortaya çıkar ve çoklukla yavaş büyür.
LENFOMA TEDAVİSİ NASIL UYGULANIR?
Lenfoma tedavisi, lenfoma tipine, evresine, hastanın genel sıhhat durumuna ve öteki faktörlere bağlı olarak belirlenir. Tedavi ekseriyetle bir yahut daha fazla usulün kombinasyonunu içerebilir. İşte lenfoma tedavisinde yaygın olarak kullanılan formüller:
Kemoterapi: Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek yahut büyümelerini durdurmak için kullanılan ilaçların kullanılmasıdır. Kemoterapi, çoklukla lenfoma tedavisinde birincil formüldür. İlaçlar ekseriyetle damar içi (intravenöz) yolla yahut ağızdan alınarak uygulanır. Birtakım durumlarda, yüksek doz kemoterapiye bağlı olarak kemik iliği transplantasyonu da gerekebilir.
Radyoterapi: Radyoterapi, yüksek güçlü ışınların kullanılmasıyla kanser hücrelerini amaç almayı içerir. Lenfomanın etkilendiği muhakkak bölgelere ağırlaşan radyasyon, kanser hücrelerini yok eder yahut büyümelerini durdurur. Radyoterapi çoklukla mahallî olarak hudutlu lenfoma bölgelerinde kullanılır.
İmmünoterapi: İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanserle savaşmasına yardımcı olmak için kullanılan tedavi usulüdür. Lenfoma hücrelerini maksat alan antikorlar yahut immün cevabı uyarıcı ilaçlar üzere çeşitli immünoterapi ilaçları kullanılabilir.
Hedefe Yönelik Tedavi: Birtakım lenfoma tipleri için amaca yönelik tedaviler mevcuttur. Bu tedaviler, lenfoma hücrelerinin özelliklerine yahut moleküler maksatlara odaklanarak çalışır. Örneğin, muhakkak bir genetik değişikliği hedefleyen ilaçlar kullanılabilir.
Cerrahi Müdahale: Lenfoma tedavisinde cerrahi nadiren kullanılır. Lakin birtakım durumlarda lenf düğümü biyopsisi yahut kemik iliği transplantasyonu için cerrahi müdahale gerekebilir.
Lenfoma tedavisi, hastalığın evresine ve yayılımına nazaran planlanır. Erken evre lenfoma ekseriyetle daha başarılı bir formda tedavi edilebilirken, ileri evre lenfoma daha agresif bir tedavi gerektirebilir. Tedavi süreci boyunca hastaların sıhhat durumu yakından takip edilir ve uygun yan tesir idaresi sağlanır.
Lenfoma tedavisi, multidisipliner bir yaklaşım gerektirebilir ve onkologlar, hematologlar, radyoterapistler ve öbür sıhhat uzmanlarından oluşan bir takım tarafından yönlendirilir. Tedavinin maksadı, lenfoma hücrelerini denetim etmek, remisyonu sağlamak yahut büsbütün ortadan kaldırmaktır. Her hasta için tedavi planı bireyselleştirilir ve hastanın özel durumuna nazaran uyarlanır.
Lenf,Bazı,Tedavi,Hücrelerin,Tür,Genellikle,Lenf Kanseri,Hodgkin Lenfoma,Sistemi,Kanser,Hasta,Lenfoma Tedavisi,Etki,Enfeksiyon,İlaç,Hedef,Büyüme,Risk,Belirtileri,Kemoterapi,Yaygın,Evre,Radyoterapi,Sık
Haber Kaynak : Sözcü
[ad_2]
