Çekmeköy Belediyesi’nde Sayıştay’ın 2021 yılında yaptığı kontrol sonucu hazırladığı raporda yer alan detaylara nazaran AKP’li belediye, ilçe sonları içinde 21 bin 864 metrekarelik ‘kentsel rekreasyon alanı’nda kalan parseli, bölge halkının muhtaçlıkları doğrultusunda park, piknik yeri, dinlenme, toplumsal tesis olarak kullanmak üzere 2015 yılında Hazine’den tahsis talebinde bulundu.
‘TİCARİ GAYEYLE KULLANILMASIN’ KOŞULUYLA VERİLDİ
Hazine, parselin ticari hedefle kullanılmaması, üçüncü şahıslara ticari ya da gayri ticari hedefle kullandırılmaması, alınması mecburî gelirler dışında her ne isim altında olursa olsun rastgele bir fiyat alınmayarak kamunun bedelsiz kullanımına açık tutulması koşuluyla belediyeye 2 yıllığına ön tahsis süreci yaptı.
2 yıllık ön tahsis sürecinde belediye, koşullu bağış yoluyla 680 metrekare kapalı kullanım alanına sahip bir taşınmaz inşa ettirdi. Akabinde binayı toplumsal tesis olarak kullanılmak üzere Hazine’den kesin tahsis talebinde bulundu. Hazine de 2017 yılında ön tahsis sürecini kesin tahsise dönüştürdü.
İZİN ALMADAN KAFEYE KİRAYA VERİLMİŞ
Sayıştay denetçileri, 680 metrekare kapalı kullanım alanına sahip toplumsal tesis olarak isimlendirilen taşınmazda 2017 yılından bu yana belediye şirketinin işgalci olarak göründüğünü ve belediyeye de işgal nedeniyle toplam 154 bin 469 TL işgaliye ödediğini tespit etti.
Fiili olarak yerinde yapılan incelemelerde ise kelam konusu yerin belediye şirketi ile üçüncü kişi ortasında düzenlenen kira mukavelesine istinaden 2017 yılından beri Hazine’den müsaade almadan restoran-kafe olarak işletildiği görüldü.
Raporda, belediyenin bu mevzuda gerekli çalışmalara başlandığını bildirdiği lakin kelam konusu çalışmalara ait rastgele bir kanıtlayıcı doküman sunulmadığı belirtildi. Sayıştay, belediyeye, çalışmalarını tamamlayarak taşınmazın emeli dışında kullanılması uygulamasına son vermesi ikazında bulundu.
‘GÖREVLENDİRMELER MEVZUATA AYKIRI’
Raporda, belediyede yapılan görevlendirmelerle ilgili de mevzuata terslikler tespit edildi. Belediye tarafından kontratlı olarak istihdam edilen işçinin, vekâleten yahut tedviren müdür olarak görevlendirilmesi mevzuata alışılmamış bulundu. Yönetimde ve ilgili müdürlükte memur statüsünde işçi bulunmasına karşın, kontratlı işçinin birtakım müdür takımlarına vekâleten yahut tedviren görevlendirilmesinin meslek ve liyakat prensiplerini zedelediği vurgulandı.
Bu çeşit görevlendirmelerin kurumsallaşmayı engelleyeceği, kurum içinde mali denetimi zayıflatıp riskleri çoğaltacağı, çalışanın meslek planlarını ertelemesi ya da bırakması suretiyle çalışanın motivasyonunda ve randımanında düşüşe sebep olacağı belirtildi. Belediye de nitelikli memur işçi eksikliği nedeniyle kontratlı işçiler ortasından müdür görevlendirmesi yapıldığını savundu.
Belediyenin kimi müdürlüklerinde; müdür takımı dolu olduğu halde öbür bir müdürün yahut memurun müdür takımına daima olarak vekâlet ettirildiği, kadroyu işgal eden çalışana ise öteki memuriyet takımlarında vazife yaptırıldığı da raporda ortaya çıktı.
